Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2015/3692 E. 2015/9911 K. 28.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3692
KARAR NO : 2015/9911
KARAR TARİHİ : 28.10.2015

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, şantaj, özel hayatın gizliliğini ihlal

İlk derece mahkemesince verilen hükümlerin sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi ve sanık müdafii tarafından incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 21.10.2015 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından… hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanık…. adına Ankara Barosundan görevlendirilerek gelen Av… huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık… hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 11.11.2015 Çarşamba günü saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık ve müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazları ile müdafiin duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmasının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık hakkında TCK’nın 109/2 ve 109/5. maddeleri gereğince belirlenen 3 yıl hapis cezası üzerinden aynı Kanunun 43.maddesi uyarınca 1/4 oranında artırım yapılırken 3 yıl 9 ay hapis cezası yerine 4 yıl hapis cezası verilmesi ve TCK’nın 62. maddesinin bu yanlış ceza üzerinden hesaplanması neticesinde fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında TCK’nın 43.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümde yer alan ” .. 4 yıl hapis..” ibaresi çıkartılarak yerine “… 3 yıl 9 ay hapis…” ibaresinin eklenmesi ve yine aynı kanunun 62. maddesi ile indirim yapılmasına ilişkin bölümdeki “…3 yıl 4 ay hapis…” ibaresinin çıkartılarak yerine “… 3 yıl 1 ay 15 gün hapis…” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanık hakkında şantaj suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın gizlice cep telefonuna kaydettiği mağdurenin cinsel ilişki anındaki görüntülerini ailesine vereceğini söyleyerek tehdit etmek suretiyle nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemlerini gerçekleştirdiği olayda anılan tehdit eyleminin nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının unsuru olduğu gözetilerek sanık hakkında şantaj suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmolunması,
Uygulamaya göre de,
Sanık hakkında kurulan hükümde adli para cezasının belirlenmesine ve bireyselleştirmeye yönelik arttırma ve indirimlerin gün üzerinden yapılıp adli para cezasının belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle tespiti gerekirken, TCK’nın 61/8. maddesine aykırı şekilde önce sanığa 20 gün adli para cezası verilip bunun aynı Kanunun 52/2. maddesi gereğince günlüğü 20 TL’den 400 TL adli para cezasına çevrilmesine karar verildikten sonra TCK’nın 62. maddesi uyarınca cezanın 1/6 oranında indirilerek sanık hakkında sonuç olarak 320 TL yerine 333 TL adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
5237 sayılı TCK’nın 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun şikayet üzerine takip edilen suçlardan bulunması ve sanığın sorgusunun yapıldığı 27.01.2015 günlü duruşmada hazır bulunan mağdurenin mevcut şikayetinden vazgeçtiğini beyan etmesi karşısında, mahkemece vaki feragat nedeniyle TCK’nın 73/4. ve CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca atılı suçtan görülen kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
28.10.2015 tarihinde verilen işbu karar 11.11.2015 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından …i hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.