Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2015/3361 E. 2015/7505 K. 22.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3361
KARAR NO : 2015/7505
KARAR TARİHİ : 22.06.2015

Tebliğname No : 14 – 2015/72429
MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24.12.2014
NUMARASI : 2014/132 Esas, 2014/554 Karar
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı

İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
Tayin olunan ceza miktarına göre sanık müdafiin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Hükmün gerekçesinde oluşa uygun olarak atılı suçun cebir veya tehditle işlenmediği kabul edilmesine rağmen ceza tayini sırasında 5237 sayılı TCK’nın 103/4. maddesinin uygulanması suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Dosya içeriğine göre, mağdur ile aynı gün içinde değişik zamanlarda birden fazla cinsel ilişkiye girdiği anlaşılan sanığın cezasının 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesi uyarınca artırılmaması,
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 29.09.2014 tarihli raporunda, mağdurda depresif ve anksiyete belirtileri ile giden uyum bozukluğu tespit edildiği ve bu psikiyatrik tablonun ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olduğu belirtilmiş ise de, bu tablonun iddia edildiği gibi cinsel istismara bağlı olarak ortaya çıkabileceği gibi hile, şiddet veya zorlama olmaksızın mağdurun erken yaşta cinsel deneyim yaşaması veya olay sonrası gelişen psikososyal stres ve çatışmalar ya da önceki cinsel deneyim ve cinsel yönelimle ilgili karmaşa nedeniyle de tüm sürecin birlikte bozabileceğinin ve bunlar arasında tıbben ayrım yapılamayacağının belirtilmesi, dosya içeriğine göre de sanıkla cebir ve tehdit olmaksızın ilişkiye girdiği anlaşılan mağdurun bu olaydan 1 yıl kadar öncede Rahmi isimli başka bir kişiyle yine cebir ve tehdit olmaksızın ilişkiye girdiğinin anlaşılması karşısında, ruh sağlığındaki bozulmanın sanığın işlediği cinsel istismar eylemi nedeniyle meydana geldiği hususunda şüphe oluştuğu ve şüphenin de sanık lehine değerlendirilerek TCK’nın 103/6. maddesinin uygulama dışı bırakılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarları itibarıyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.