Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2015/2838 E. 2015/7946 K. 02.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2838
KARAR NO : 2015/7946
KARAR TARİHİ : 02.07.2015

Tebliğname No : 14 – 2015/81631
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19.07.2012 (Asıl Karar), 26.09.2014 (Ek Karar)
NUMARASI : 2011/287 Esas, 2012/228 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı,kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından suça sürüklenen çocuk Z.. A..’ın yapılan yargılaması sonunda Üsküdar Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin (Kapatılmakla İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi) 19.07.2012 gün ve 2011/287 Esas, 2012/228 sayılı Kararıyla atılı suçlardan mahkumiyetine dair verilen hükümlerin temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 06.03.2013 gün ve 2012/15182 Esas, 2013/2326 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmesinin ardından mahalline gönderilen dosya ile ilgili olarak hükümlü müdafii tarafından mahkemesine verilen 17.01.2014 günlü dilekçeyle hükümlü olarak cezaevinde bulunan müvekkili ile ilgili olarak sevk edildiği İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli psikiyatri uzmanınca düzenlenen 20.12.2013 günlü raporda hafif zeka geriliği bulunan müvekkilinin TCK’nın 32/2. maddesi kapsamında bulunduğu yönünde görüş bildirildiğini beyanla hükümlü hakkındaki kesinleşmiş hükümlerin 5271 sayılı CMK’nın 311/e. bendi gereğince bozulmasına karar verilmesini talep etmesi üzerine mahkemece dosya üzerinden yapılan ilk değerlendirme sonucunda ileri sürülen hususun yeni delil niteliğinde bulunmadığı gerekçesiyle yeniden yargılama talebinin CMK’nın 319. maddesi gereğince reddine dair 05.05.2014 günlü, 2011/287 Esas, 2012/228 sayılı Ek Kararın verildiği, bu karara karşı hükümlü müdafiin 29.05.2014 tarihli itiraz dilekçesinde “hükümlü hakkında akıl sağlığı ile ilgili olarak Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılması ve mağdurla ilgili dava sırasında aldırılan ruh sağlığı raporunu düzenleyen heyetin yetersiz olması nedeniyle tekrar rapor aldırılması gerektiği gözetilmeden talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle” yaptığı itiraz üzerine İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesince verilen 12.06.2014 günlü, 2014/317 D. İş sayılı kararla “hükümlü hakkında Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Dairesince cezai sorumluluğunun bulunup bulunmadığına dair ve mağdur hakkında Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan ruh sağlığının bozulup bozulmadığına dair raporlar aldırılmadan yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle itirazın kabulü ile mahkemesince verilen 05.05.2014 günlü kararın kaldırılmasına” karar verilmesinden sonra dosyanın gönderildiği İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesince tensip yapılıp duruşma açılarak yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile halen aynı mahkemenin 2013/263 Esas sayılı dosyasında işlediği cinsel istismar suçundan dolayı yargılanmakta olan suça sürüklenen çocukla ilgili olarak cezai sorumluluğunun bulunup bulunmadığına dair rapor alınmak üzere Adli Tıp Kurumuna sevk edilmesi nedeniyle bu dosyadan alınacak raporun beklenilmesi ile infazın durdurularak hükümlünün tahliyesine karar verilip yeni duruşma günü belirlendiği ve 26.09.2014 tarihli duruşmada Adli Tıp Kurumundan gelen rapora göre hükümlünün cezai sorumluluğunun tam olduğunun belirtilmesi nedeniyle müdafiin yargılamanın yenilenmesi talebinin CMK’nın 323/1. maddesine göre temyizi kabil olmak üzere reddedilerek önceki hükmün onaylanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde CMK’nın 321. maddesi uyarınca itirazı kabil olacak şekilde müdafiin yeniden yargılama isteminin esassız olduğu gerekçesiyle talebin reddine ilişkin olarak 26.09.2014 günlü, 2011/287 Esas, 2012/228 sayılı kararın verildiği tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, mevcut haliyle mahkemece verilen bu karara karşı müdafii tarafından yapılan itiraz üzerine İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesince itirazın kabulü ile 26.09.2014 günlü Ek kararın kaldırılmasına dair verilen 21.10.2014 günlü, 2014/510 D. İş sayılı karar ile bu karara karşı Cumhuriyet Savcısının itirazının usulden reddine dair İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesince verilen 31.10.2014 günlü, 2014/613 D. İş sayılı kararın hukuki değerden yoksun oldukları da nazara alınarak müdafiin mahkemece verilen 26.09.2014 günlü karara yönelik verdiği 29.09.2014 tarihli dilekçesi temyiz dilekçesi olarak kabul edildikten sonra yapılan değerlendirmede; mahkemece kesinleştirilerek infaza verilen hükümlerle ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığının 6545 sayılı Kanuna göre uyarlama yapılması talebi üzerine mahkemece dosya üzerinden karar verilirken hükümlü hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan dolayı TCK’nın 103/1-6. maddesi ile verilen hükümle ilgili olarak 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin lehe olduğu gözetilerek uyarlama yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eylemin TCK’nın 103/2. maddesi kapsamında kalması nedeniyle 6545 sayılı Kanun değişikliğinin lehe olmadığı şeklindeki yanılgılı gerekçeyle uyarlama duruşması yapılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşıldığından bu hususta gerekli işlemlerin mahkemesince yapılması mümkün görülmekle gereği düşünüldü:
Mahkemece yargılamanın yenilenmesi talebinin kabul edilerek duruşma açılmasına karar verilmesi karşısında CMK.nın 323. maddesi uyarınca yapılan duruşma sonucunda yargılamanın yenilenmesi talebinin reddiyle önceki hükmün onaylanmasına karar verilmesi veya yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile önceki hükmün iptaliyle dava hakkında yeniden hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde CMK’nın 321. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi talebinin esassız olduğu gerekçesiyle reddi ile önceki hükmün aynen infazına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, hükümlü müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.