Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2015/2284 E. 2015/9241 K. 13.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2284
KARAR NO : 2015/9241
KARAR TARİHİ : 13.10.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/61949

Cinsel taciz suçundan … Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/7279 esasına kayden görülen soruşturma sırasında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 135. maddesi uyarınca şüphelilere ait cep telefonlarının imei numaralarının tespiti ile telefon hatlarının abonelerinin açık kimlik bilgilerinin bildirilmesi, belirtilen tarih aralığında arayan ve aranan numaralar ile alınan ve gönderilen mesajlar ile baz istasyonlarını gösterir kayıtların alınabilmesi talebinin reddine ilişkin … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.11.2014 tarih ve 2014/1429 Değişik İş sayılı Kararına yapılan itirazın reddine dair … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.11.2014 tarih ve 2014/1339 Değişik İş sayılı Kararının;
Dosya kapsamına göre; her ne kadar … 2. Ağır Ceza Mahkemesince iletişimin tespitine yönelik talebin, soruşturma konusu olan suçun, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 135. maddesinde sayılan katalog suçlardan olmadığından bahisle reddine karar verilmiş ise de; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Bir suç dolayısı ile yapılan soruşturma ve kovuşturmada suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmaması durumunda, ağır ceza mahkemesi veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet Savcısı kararını derhal mahkemenin onayına sunar ve mahkeme kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya mahkeme tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet Savcısı tarafından derhal kaldırılır. Bu fıkra uyarınca alınacak tedbire ağır ceza mahkemesince oybirliği ile karar verilir. İtiraz üzerine bu tedbire karar verilebilmesi için de oybirliği aranır” şeklindeki 135/1. maddesi ve bu madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümlerin, sayılan katalog suçlarla ilgili uygulanabileceğini düzenleyen 135/7. maddesi birlikte nazara alındığında somut olayda, diğer şartların da varolması karşısında iletişimin tespiti niteliğindeki talebin reddine yönelik itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 12.02.2015 gün ve 94660652-105-23-12449-2015/3611/10881 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Tüm dosya içeriğine göre, CMK’nun 135/1. maddesi ve bu madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümlerin, sayılan katalog suçlarla ilgili uygulanabileceğini düzenleyen 135/8 maddesi, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.11.2011 tarihli “5271 sayılı CYY’nın 135. maddesinin birinci fıkrası uyarınca iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilebilmesi koruma tedbirine başvurulabilmesi için gerekli olan ortak koşullar, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka suretle delil elde etmenin mümkün olmaması ve bu tedbirlerin ancak hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılan şüpheli ve sanık hakkında uygulanabilmesidir. Ayrıca, iletişim tespitinden ayrı olarak dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi tedbirleri ancak, anılan maddenin 6. fıkrasında sayılan katalog suçlarla ilgili olarak uygulanabilir. Altıncı fıkrada iletişimin tespiti kavramına yer verilmediği için bu tedbir yönünden herhangi bir suç sınırlaması yoktur, bir başka anlatımla iletişimin tespitine her suç yönünden başvurma olanağı vardır.” şeklindeki karar içeriği ve yine aynı maddeye 02.12.2014 tarihinde eklenen “şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespiti, soruşturma aşamasında hakim, kovuşturma aşamasında mahkeme kararına istinaden yapılır. Kararda yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkan veren kodu ve tedbirin süresi belirtilir” şeklindeki 6. fıkra hükmü birlikte nazara alındığında somut olayda, diğer şartların da varolması karşısında iletişimin tespiti niteliğindeki talebin CMK’nun 135/1. maddesi kapsamında yer almadığı ve dolayısıyla bu talebin incelenmesinde aynı Kanunun 135/8. maddesinde yer alan katalog suçlardan olup olmadığının değerlendirilmesine gerek olmadığı, somut olayda, diğer şartların da varolması karşısında iletişimin tespitine ilişkin talebin reddine yönelik itirazın reddine karar verilmesi, kanuna aykırı olup, bu itibarla kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.11.2014 tarih ve 2014/1339 Değişik İş sayılı Kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına Tevdiine, 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.