Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/8930 E. 2017/3630 K. 04.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/8930
KARAR NO : 2017/3630
KARAR TARİHİ : 04.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mağdureyi soruşturma başladıktan sonra serbest bıraktığı tüm dosya içeriğinden anlaşılan sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde TCK’nın 110. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış ve hükümden sonra TCK’nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının ise infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108/2. maddesi uyarınca, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağından, sanığın önceki mahkûmiyetlerinden en ağırı olan Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.04.2008 gün ve 2007/335 Esas, 2008/236 Karar sayılı ilamıyla verilip 03.06.2008 tarihinde kesinleşen ve 17.05.2010 tarihinde infaz edilen 6 ay hapis cezasının tekerrüre esas alınması gerekirken, İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.02.2009 gün ve 2007/358 Esas, 2009/71 Karar sayılı ilamıyla iftira suçundan verilip adli para cezasının miktarı itibariyle kesin nitelikte olan hükmün tekerrüre esas alınması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak ayrıntıları Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.06.2011 gün ve 2011/9-88 Esas, 2011/116 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere,
tekerrüre esas mahkûmiyeti bulunan sanık hakkında, tekerrüre esas olmayacak nitelikte başka bir hükümlülüğün tekerrüre esas alınması durumunda, yanılgı nedeniyle hükümde gösterilen ve tekerrüre esas olmayan ilam hükümden çıkartılıp, yerine tekerrüre esas nitelikte diğer ilam yazılmak suretiyle hükmün düzeltilebileceği, ancak 5275 sayılı CGTİK’nın 108/2. maddesindeki infaza eklenecek süre yönünden aleyhe değiştirmeme ilkesinin gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla birlikte bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak yerine “Sanığın, Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.04.2008 gün ve 2007/335 Esas, 2008/236 Karar sayılı ilamıyla verilip 17.05.2010 tarihinde infaz edilen tekerrüre esas mahkûmiyeti bulunduğu anlaşılmakla, hükmolunan cezanın TCK’nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son. maddesi uyarınca aleyhe değiştirmeme ilkesi gözetilerek 5275 sayılı CGTİK’nın 108/2. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.02.2009 gün ve 2007/358 Esas, 2009/71 Karar sayılı ilamına konu olan 1.200 TL adli para cezası esas alınarak belirlenmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.