Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/8205 E. 2017/3100 K. 05.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/8205
KARAR NO : 2017/3100
KARAR TARİHİ : 05.06.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Basit cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Çanakkale Adli Tıp Şube Müdürlüğünde görevli tek adli tıp uzmanı tarafından verilen 24.06.2010 tarihli raporda mağdurenin herhangi bir akıl hastalığı bulgusu göstermediği, epilepsi hastası olduğu, konuşma, hareket ve denge bozuklukları bulunduğu, mevcut hali ile maruz kaldığı iddia edilen cinsel saldırı eylemine karşı bedenen kendisini savunamayacak durumda olduğunun kabulünün gerekeceği bildirilmiş ise de, mevcut raporun içeriği itibariyle yetersiz olduğu anlaşılmakla, mağdurenin dava dosyasıyla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kuruluna sevk edilerek olay tarihi itibariyle herhangi bir akıl hastalığı ya da zayıflığı bulunup bulunmadığı, var ise bu durumun hekim olmayanlar ile çevresinde yaşayanlar ve kendisini tanıyanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin gelişip gelişmediği, beden veya ruh bakımından eyleme karşı kendisini savunabilecek durumda olup olmadığı, beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği hususlarında ayrıntılı rapor alınıp neticesine göre mağdureye CMK’nın 239/2. maddesi uyarınca vekil tayin edilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi ve 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan hususlar nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.