Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/8008 E. 2015/4641 K. 17.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/8008
KARAR NO : 2015/4641
KARAR TARİHİ : 17.03.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (sanık …), yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanıklar …, … ve …)
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Mahalli mahkemece verilip kısmen re’sen de temyize tâbi hükümlerin katılan sanık ile sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi ve katılan sanık müdafiince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 04.03.2015 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak katılan sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hakimler duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından … hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine katılan sanık müdafiin gelmediği ve ayrıca bir talepte de bulunulmadığı anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, tefhim olunduktan sonra vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı.
Bugün dava evrakı incelenerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan … ve … haklarında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, katılan sanık ile sanıklar … ve … müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklar … hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde 19.02.2008 kesinleşme tarihli, 22.01.2009 tarihinde yerine getirmeli Polatlı Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/334 Esas, 2007/14 Karar sayılı ilamı tekerrüre esas olduğu halde hakkında 5237 sayılı TCK.nın 58. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, katılan sanık ve sanık … müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. Maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlere ”Polatlı Asliye Ceza Mahkemesince 19.02.2008 tarihli hükümle verilen 3000 TL para cezasının tekerrüre esas olduğu anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK.nın 58. maddesi uyarınca sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Katılan sanık … hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdure hakkında Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 20.10.2010 tarihli raporda, mağdurenin hafif depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu tanıları ile mağduresi bulunduğu olay nedeniyle ruh sağlığının
bozulduğu bildirilmesine rağmen, mağdure hakkında Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu tarafından düzenlenen 22.03.2012 tarihli raporda mağdurede “Kronik depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu denilen psikiyatrik bozuklukların tespit edildiği, kişide mevcut bu tablonun ruh sağlığını etkilediği, ancak ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede bulunmadığı, mağdurenin ruh sağlığını etkileyen bu psikiyatrik bozuklukların maruz kaldığı cinsel istismar olayına bağlı gelişebileceği gibi, olay sonrası ortaya çıkan psikososyal stres ve çatışmalar sonucu da oluşabileceği, bunlar arasında tıbben ayrım yapılamayacağının” belirtilmesi karşısında, mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemi neticesinde olduğu hususunda şüphe bulunduğu ve şüphenin katılan sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından koşulları oluşmadığı halde, katılan sanık hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, katılan sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, re’sen de temyize tabi hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.