YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/7692
KARAR NO : 2017/3066
KARAR TARİHİ : 05.06.2017
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (ikişer kez), nitelikli yağma, kasten yaralama
HÜKÜM : Sanıklar ile suça sürüklenen çocuk … haklarında zincirleme şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve sanık … hakkında mağdur …’a yönelik kasten yaralama ile mağdur …’e yönelik nitelikli yağma eylemi kasten yaralama kabul edilerek bu suçtan (iki kez) mahkûmiyet; sanıklar …, …. ile suça sürüklenen çocuk … haklarında mağdur …’a yönelik kasten yaralama ve sanıklar …, …an ile suça sürüklenen çocuk … haklarında mağdur …’e yönelik nitelikli yağma eylemleri kasten yaralama ve sanık …’ın mağdur …’e yönelik nitelikli yağma eylemi kasten yaralama ile hırsızlık kabul edilerek bu suçlardan kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.
Sanık … hakkında mağdur …’a yönelik kasten yaralama suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Sanıklar …, …., … ile suça sürüklenen çocuk … haklarında kasten yaralama suçundan (… hakkında bir kez, diğerleri yönünden ikişer kez) ve sanık … hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların 5271 sayılı CMK’nın 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil olup temyizi mümkün bulunmadığından ve sanıklar ile suça sürüklenen çocuk müdafilerinin bu karara yönelik temyiz istemlerinin aynı Kanunun 264. maddesi gereğince itiraz kabulü ile mahallinde merciince değerlendirilmesi gerektiğinden, incelemenin sanıklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve sanık … hakkında kasten yaralama (iki kez) suçlarından kurulan hükümlerle sınırlı olarak ve hükmedilen ceza miktarları nazara alındığında sanıklar …, … ile suça sürüklenen çocuk müdafilerinin kanuni süresinden sonra yaptıkları duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar …, …., … ile … haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve sanık … hakkında kasten yaralama (iki kez) suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde,
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Suça sürüklenen çocuk … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5271 sayılı CMK’nın 218/2. maddesindeki “Kovuşturma evresinde mağdur veya sanığın yaşının ceza hükümleri bakımından tespitiyle ilgili bir sorunla karşılaşılması halinde, mahkeme ilgili kanunda belirlenen usule göre bu sorunu çözerek hükmünü verir” şeklindeki düzenlemeye göre, uygulanacak kanun maddesine etkisi bakımından, mahkemece yaş tespiti konusundaki usule uyulmak suretiyle nüfus temsilcisinin duruşmaya çağrılması ve gerektiğinde tanık da dinlenmek suretiyle suça sürüklenen çocuğun gerçek yaşının tespiti yapılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Suça sürüklenen çocuğa yaşı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca baroca görevlendirilen müdafiye ödenen avukatlık ücretinin suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmiş ise de; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesinde şüpheli veya sanığın “Müdafii tutmak için mali olanaklardan yoksun bulunması ve adaletin selametinin de gerektirmesi halinde, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın yardımından ücret ödemeksizin yararlanabilme hakkının bulunduğunun” açıklandığı, iç hukukumuzda ve tarafı bulunduğumuz sözleşmede mevcut bu ilkeler karşısında, AİHS’nin temel hakka ilişkin hüküm içeren 6. maddesinin iç hukukumuzda aynı konuda kanun ve yönetmeliklerle getirilen ve yukarıda işaret edilen düzenlemelere nazaran öncelikle uygulanması gerektiği, soruşturma evresinde müdafiin yaş küçüklüğü nedeniyle istem aranmaksızın görevlendirilmesi ve dosya kapsamına göre de suça sürüklenen çocuğun mali imkânlardan yoksun olması karşısında, müdafii ücretinin suça sürüklenen çocuğa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk … müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.