YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/7373
KARAR NO : 2014/12705
KARAR TARİHİ : 17.11.2014
Tebliğname No : KYB – 2014/202778
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan suça sürüklenen çocuk T.. Ç.. hakkında yapılan soruşturma sonunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17.03.2014 tarih ve 2014/41745 Soruşturma, 2014/16352 Esas, 2014/65 sayılı iddianamenin iadesine dair İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 23.03.2014 gün ve 2014/66 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 10.04.2014 gün ve 2014/236 Değişik İş sayılı Kararın;
Dosya kapsamına göre; eylemin nitelendirilmesinde etkili olan mağdurenin yaşının tesbitinin yaptırılmadığından bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, 5271 sayılı Kanunun 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 04.02.2013 tarihli ve 2011/20126 Esas, 2013/2576 Kararının “Mağdurenin gerçek yaşının tesbitinin mahkemesince yapılabileceği gibi 174/2. maddesinin “suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez” hükmü karşısında, yazılı şekilde iddianamenin iadesine karar verilmesi hukuka aykırı olup bu karara yapılan itirazı inceleyen Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi, kanuna aykırı…” şeklinde olduğundan cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 15.05.2014 gün ve 94660652-105-34-5207-2014-9729/33743 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK.nın 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceğinin, 174/1. maddesinde de iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verilebileceğinin belirtildiği, anılan maddelerde mağdurenin gerçek yaşının araştırılmasının gerektiği hususunda bir düzenleme bulunmadığı gibi kayden 16.04.1998 doğumlu olan mağdurenin de suç tarihinde 15 yaşından küçük olduğu ve mağdurenin yaşı hususunda bir tereddüt oluşması halinde aynı Kanunun 218. maddesi uyarınca mahkemesince de bu hususta araştırma yapılarak karar verilmesinin mümkün olduğu gözetilerek itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı ve bu nedenle kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğinin yerinde olduğu anlaşılmakla, İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 10.04.2014 gün ve 2014/336 Değişik İş sayılı Kararının 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.