YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/7360
KARAR NO : 2014/13321
KARAR TARİHİ : 26.11.2014
Tebliğname No : KYB – 2014/218744
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık A.. D..’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 103/1-a, 103/2,103/4, 35, 62 ila 109/2, 109/3f, 109/5 ve 62. maddeleri uyarınca iki kez 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinin 31.05.2012 tarihli ve 2008/187 Esas, 2012/123 sayılı Kararının Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 21.12.2012 tarihli ve 2012/12102 Esas, 2012/11689 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, sanık müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 09.10.2013 tarihli Ek Kararına yapılan itirazın keza reddine dair Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 04.12.2013 tarihli ve 2013/908 Değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi;
Iğdır Ağır Ceza Mahkemesince sanık müdafiin yargılamanın yenilenmesi talebi reddedilmiş ise de; anılan mahkemenin kararından sonra Iğdır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.05.2013 tarih, 2013/145 Esas ve 2013/335 Karar sayılı kararı ile mağdur M.. D..’nin yaşının 22.08.1992 olarak tashihine karar verildiği, bu durum karşısında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 311/1-e. maddesi kapsamında yeni delil ve daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanmasını gerektireceği hükmünün olaya uygulanabileceği zira bu durumda mağdurun suç tarihi itibari ile 15 yaşını ikmal edeceği böylelikle sanığa verilen cezadan daha hafif bir ceza verilebileceği göz önüne alındığında itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle anılan hükme karşı kanun yararına bozma yoluna gidildiği dosya kapsamından anlaşılmakla 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi gereğince kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 02.06.2014 gün ve 94660652-105-76-4168-2014/11030/37919 sayılı, kanun yararına bozma istemlerine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı birlikte tevdi kılınmakla gereği düşünüldü:
Iğdır Ağır Ceza Mahkemesince verilip temyiz incelemesinde onanmak suretiyle kesinleşen 31.05.2012 gün ve 2008/187 Esas, 2012/123 sayılı Kararı ile sanık A.. D..’in suç tarihinde 15 yaşı içerisinde olan mağdure Merve’ye karşı işlediği çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkum olduğu ve anılan hükümlerin kesinleşmesinin ardından mağdure Merve ile ilgili olarak açılan yaş tashihi davasına bakan Iğdır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.05.2013 gün ve 2013/145 Esas, 2013/335 sayılı Kararıyla mağdurenin 22.08.1993 olan doğum tarihinin 22.08.1992 olarak tashihine karar verilip anılan hükmün temyiz edilmeksizin kesinleşmesi sonrası nüfus kütüğüne işlendiği ve buna göre mağdurenin suç tarihinde 16 yaşı içerisinde bulunduğunun değerlendirilmesinin gerekeceği, ceza yargılamasında amacın maddi hakikate ulaşılması olup bu kapsamda 5271 sayılı CMK.nın 218/2. maddesinin amir hükmü uyarınca sanık veya mağdurenin yaşına ilişkin itirazların değerlendirilmesi veya dosya kapsamına göre re’sen bu hususun araştırılarak varılacak sonuca göre kayden engel yoksa yaş tashihi yapılması aksi halde dosyaya münhasır olmak üzere yaşla ilgili hukuki tespitte bulunularak sanığın hukuki durumunun tayin yetkisi ceza mahkemesine ait olup adli makamlarca söz konusu olayla ilgili ceza soruşturmasına başlanılmasının ardından gerek soruşturma gerekse kovuşturma evresinde sanık veya mağdureyle ilgili hukuk mahkemesince verilecek yaş tashihi kararlarının ceza mahkemesini bağlamayacağı hususu da nazara alındığında somut hadisede ceza mahkemesi kararının temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmesinden sonraki süreçte hukuk mahkemesince mağdurenin yaşının tashihine karar verilip nüfusa tescil edilmesi şeklinde ortaya çıkan yeni durum karşısında sanığın hukuki sorumluluğunun değişmesi ihtimaline binaen dosya içeriğine göre mağdurenin hastane doğumlu olmayıp nüfusa 4 yıl sonra tescil edilmesi ve kayden tashihe engel halin bulunmaması da göz önüne alınıp bu konuyla ilgili olarak Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının temin edilip raporun yerindeliğinin incelenmesi, ihtiyaç halinde mağdurenin suç tarihindeki yaşının araştırılıp gerekirse Adli Tıp Kurumundan da rapor aldırılarak varılacak sonuç çerçevesinde yaş hususunda gerekli tespitin yapılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunduğu göz önüne alınarak sanık müdafiin talebinin kabul edilmesi gerekirken reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve bu itibarla kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden, Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin itiraz üzerine verilmesi sebebiyle kesin nitelikte olan 04.12.2013 gün ve 2013/908 D.İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yapılmasına ve dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.