Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/7359 E. 2014/12952 K. 19.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/7359
KARAR NO : 2014/12952
KARAR TARİHİ : 19.11.2014

Tebliğname No : 5 – 2010/315176
MAHKEMESİ : Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09.06.2010
NUMARASI : 2008/69 Esas, 2010/170 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mağdurenin aşamalardaki samimi anlatımları, iddiaları doğrular nitelikteki bir kısım tanık beyanları, taraflar arasında dosyaya yansıyan bir husumetin bulunmaması, olayın ortaya çıkış şekli ve dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın nüfus kaydına göre suç tarihi dönemde 9 yaşı içerisinde bulunup anılan eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayacak ve fiile ruhsal yönden mukavemet edemeyecek durumda bulunan mağdureye karşı bir suç işleme kararı kapsamında değişik zamanlarda evinde veya ahırında tehditle okşamak ve öpmek suretiyle eylemin sübut bulduğu gözetilmeden, mağdurenin olay nedeniyle ruh sağlığının bozulduğuna ilişkin Adli Tıp 6. İhtisas Kurulunca çocuk psikiyatristi bulunmaksızın tanzim edilen 04.08.2008 günlü, 3904 sayılı rapor TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanması hususunda geçerli ve yeterli olamayacağından, mağdurenin atılı suç nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulu ya da Adli Tıp Kurumu Kanununun 7, 23 ve 31. maddeleri gereğince usulüne uygun şekilde teşekkül ettirilmiş Yüksek Öğrenim Kurumlarından veya birimlerine bağlı hastanelerden yeni rapor alınıp; hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü de göz önüne alınarak, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkân verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, katılanlar vekili ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.