Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/6671 E. 2014/12614 K. 19.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6671
KARAR NO : 2014/12614
KARAR TARİHİ : 19.11.2014

Tebliğname No : 14 – 2014/197030
MAHKEMESİ : Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13.02.2014
NUMARASI : 2013/233 Esas, 2014/53 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı, konut dokunulmazlığının ihlali, cinsel taciz

Mahalli mahkemece verilen ve sanık E.. E.. hakkındaki beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçu yönünden re’sen de temyize tâbi hükümler temyiz edilmekle ve sanık müdafiin temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasını talep etmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 05.11.2014 Çarşamba saat 13:30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından Meral Kaya hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnameye dayanarak sanık E.. E.. adına gelen Av. A.. Ç.. huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık E.. E.. hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 19.11.2014 Çarşamba günü saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Sanık Eyüp hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve cinsel taciz suçlarından CMK.nın 231/5. maddesine göre verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların aynı Kanunun 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil kararlardan olup temyiz yeteneği bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiin bu karara yönelik temyiz talebi itiraz niteliğinde kabul edilip merciince değerlendirilebileceği gözetilerek, incelemenin beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçu yönünden yapılmasına karar verilmekle gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafii ve O Yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Tüm dosya kapsamına göre sanık ile mağdure arasında bir hizmet ilişkisi bulunmadığı halde, hükmün gerekçesinde sanık ile mağdure ve ailesi arasındaki hizmet ilişkisinin ve bu ilişkinin sanığa sağladığı nüfuzun cinsel istismar eylemi bakımından ağırlaştırıcı neden olarak kabulünün gerektiğinden bahsedilmesine karşın, hüküm kısmında sanıkla mağdur arasında bir hizmet ilişkisinin bulunmadığından bahisle TCK.nın 103/3. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmek suretiyle hükmün karıştırılması,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

19.11.2014 tarihinde verilen işbu karar 19.11.2014 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından Meral Kaya hazır olduğu halde sanık müdafii Av. Burak Eynallı’nın yüzüne karşı tefhim olundu.