Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/6601 E. 2014/11595 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6601
KARAR NO : 2014/11595
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

Tebliğname No : 14 – 2013/13863
MAHKEMESİ : Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05.10.2012
NUMARASI : 2008/288 Esas, 2012/289 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 12.03.2008 tarihli ve 30.11.2007 tarihli raporunda mağdurenin, mağduru olduğu olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilme ve davranışlarını yönlendirebilme yeteneği ile bu eyleme karşı koyabilme yeteneğini haiz olmadığı, kendisinde mevcut olan akıl hastalığının hekim olmayanlarca anlaşılabileceğinin belirtilmesine karşın, Uşak Devlet Hastanesinden alınan 30.04.2007 tarihli raporda, mağdurenin akli dengesinin ve karar verme yetisinin normal olduğunun tespit edildiği, yine aynı hastaneden Sulh Hukuk Mahkemesinin talebi üzerine alınan 08.05.2007 tarihli raporda da, depresyon tanısı konulan, mağdureye vasi tayini gerekmediği, kendisini koruyabileceğinin belirtilmesi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalının 17.09.2010 tarihli raporunda, WAIS-R zeka testi sonucunda sözel puanı 74, performans puanı 80, toplam zeka puanı 74 olarak saptanması ve sanığın, mağdurenin rahatsız olduğunu bilmediğini, mağdurede herhangi bir anormal davranış görmediğini istikrarlı şekilde beyan etmesi karşısında, mağdurenin alınan raporları arasında çelişkinin giderilmesi ve tam bir vicdani kanaat oluşabilmesi için fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olup olmadığı ve mağdurede bulunan rahatsızlığın hekim olmayanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı hususlarında Adli Tıp Kurumu Kanununun 15. maddesine göre Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde düzenlenen cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.