Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/5891 E. 2014/9357 K. 09.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5891
KARAR NO : 2014/9357
KARAR TARİHİ : 09.07.2014

Tebliğname No : 14 – 2014/188502
MAHKEMESİ : Gebze Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20.04.2010
NUMARASI : 2008/80 Esas, 2010/145 Karar
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelenip gereği düşünüldü:
Kayden 01.01.1995 doğumlu olup, mahkemece beyanının alındığı 07.10.2008 tarihinde 15 yaşından küçük olan mağdure ile annesi müşteki Fatma ve babası Gürhan’ın sanıktan şikâyetçi olduğu, katılanlar vekilinin katılma talebinin bulunduğu ve sanığın cezalandırılmasını istediği halde mahkemece bu konuda bir karar vermeden hüküm kurulmuş ise de;
CMK.nın 260/1. maddesine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, suçtan zarar gören mağdureye ve müştekiler vekilin sanığın cezalandırılmasını isteyip mahkemece verilen hükümleri de temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere mağdurenin ve müştekilerin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdure Figen, müştekiler G. ve B. Y.’in vekili Av.E. K. (B.), Av. Ö.. K..’ın katılanlar vekili olarak kabul edilmesine karar verilerek katılanlar vekili ve sanık müdafiin temyizi üzerine yapılan incelemede;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 18.12.1989 gün ve 1989/314 Esas, 1989/399 sayılı Kararında açıklandığı üzere, neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda failin bu ağır neticeden sorumluluğu kabul edildiğinden, bu suçların teşebbüse elverişli bulunmadığı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK.nın 35. maddesinin aynı Kanunun 61/5. maddesindeki sıraya uygun olarak, ancak 103/4. madde ile tayin edilen ceza üzerinden uygulanıp, daha sonra 103/6. madde ile sonuç cezanın belirlenmesi gerekirken, yazılı biçimde 103/6. madde ile verilen cezadan teşebbüs nedeni ile indirim yapılarak eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.