Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/5470 E. 2014/14493 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5470
KARAR NO : 2014/14493
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

Tebliğname No : 14 – 2012/318590
MAHKEMESİ : Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16.10.2012
NUMARASI : 2011/4 Esas, 2012/255 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı

Mahalli mahkemece verilen hüküm sanık müdafii tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 10.12.2014 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından …… hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnameye dayanarak sanık A.. Ü.. adına gelen Av. S.. E.. huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık A.. Ü.. hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 24.12.2014 Çarşamba günü saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın samimi görülen savunmaları, mağdurenin olayın hemen ardından alınan ve eylemin rızasıyla gerçekleştiğini belirterek sanıktan şikayetçi olmadığını söylediği 29.08.2010 tarihli jandarma beyanı, tanıklar Osman ve Fatma’nın anlatımları, müşteki baba Mehmet’in kızının zorla kaçırılmadığını, isteğiyle gittiğini belirttiği jandarma ifadesi, mesaj tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın mağdureye yönelik eylemini zorla gerçekleştirdiğine dair mağdurenin değişen beyanları dışında dosyada delil bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın mağdureye yönelik eyleminin 5237 sayılı TCK.nın 104. maddesindeki reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, söz konusu suçun takibinin şikayete bağlı olup suç tarihinde 17 yaş içerisinde bulunan mağdurenin alınan ilk beyanında sanıktan şikayetçi olmadığı, bu nedenle sanık hakkında açılan kamu davasının TCK.nın 73/4 ve CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları ve duruşma sırasındaki sözlü savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
18.12.2014 tarihinde verilen işbu karar 24.12.2014 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından Serdar Kütahya hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.