Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/5468 E. 2014/11383 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5468
KARAR NO : 2014/11383
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

Tebliğname No : 14 – 2014/158986
MAHKEMESİ : Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25.02.2014
NUMARASI : 2013/407 Esas, 2014/61 Karar
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Mahalli mahkemece verilen hükümler sanık müdafii tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 15.10.2014 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnameye dayanarak sanık M.. Ş.. adına gelen Av. N.. E.. huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık M.. Ş.. hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 05.11.2014 Çarşamba günü saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Dosya içeriğine göre, mağdureyle sanığın facebook adlı internet sitesi üzerinden tanışıp görüşmeye başladıkları, sanığın cinsel istismar eyleminde bulunmak için mağdureyi cebir, tehdit ve hile ile otele götürdüğüne ilişkin mağdurenin herhangi bir anlatımı olmadığı gibi, kabule göre de cinsel istismar eylemi sırasında TCK.nın 103/4. maddesi kapsamında yapılan cebirin aynı Kanunun 109/2. maddesinde belirtilen suçun cebir unsurunu oluşturmayacağı, sanığın atılı suçu cebir ve tehditle işlediğine dair iddiadan başka bir delil bulunmamasına göre sanığın TCK.nın 109/1. maddesi yerine 109/2. maddesiyle cezalandırılması suretiyle fazla ceza tayini,
Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdure beyanları, sanık savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın atılı suçu cebir yolu ile işlediğine dair, olayın oluş şekli, olayın meydana geldiği yer ve olayın ortaya çıkışı hususları nazara alındığında, mağdurenin dosya kapsamına uygun düşmeyen soyut iddiasından başka delil bulunmadığı anlaşılmakla TCK.nın 103/4. maddesi ile artırım yapılarak sanık hakkında fazla ceza tayini,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 59. maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 103. maddesinde yer alan çocuğun cinsel istismarı suçunun yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili
uygulamanın, denetime imkân verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
21.10.2014 tarihinde verilen işbu karar 05.11.2014 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.