Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/5222 E. 2014/13024 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5222
KARAR NO : 2014/13024
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

Tebliğname No : 14 – 2014/135476
MAHKEMESİ : Kütahya 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12.02.2014
NUMARASI : 2013/205 Esas, 2014/21 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Dairemizin 13.03.2013 günlü bozma ilamında mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın kalıcı olup olmadığı, doğrudan cinsel istismar eyleminden mi sadır olduğu, yoksa suçun sonrasına ilişkin gelişen hadiselere bağlı olarak mı ruh sağlığının bozulduğu hususları irdelenerek sonucuna göre TCK.nın 103/6. maddesinin tatbik edilip edilmeyeceğinin belirlenmesi gereğine işaret edildiği ve mahkemece de bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde; Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesince tanzim olunan 26.12.2013 tarihli raporun 3 nolu bendinde “Ruh sağlığındaki bozulmanın doğrudan cinsel ilişki nedeni ile mi ya da çevrede duyulmasının veya sanığın baskı ve tehditlerinin yol açıp açmadığının tıbben tespitinin mümkün olmadığı”nın bildirildiği, bu itibarla mağdurenin ruh sağlığı bozukluğunun doğrudan sanığın cinsel istismarına bağlı olarak çıktığı konusundaki şüphenin sanık lehine yorumlanması gerektiği nazara alınmadan hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin tatbikiyle fazla ceza tayini,
Kabule göre de;
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yeralan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.