YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5136
KARAR NO : 2014/14816
KARAR TARİHİ : 24.12.2014
Tebliğname No : 14 – 2014/130161
MAHKEMESİ : Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28.01.2014
NUMARASI : 2012/134 Esas, 2014/36 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (2 kez)
Mahalli mahkemece verilen hükümler sanık müdafii tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 19.11.2014 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine davetiye gönderilmişti.
Belli günde Hakimler duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından …….. hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanık müdafiin gelmediği ve ayrıca bir talepte de bulunulmadığı anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, tefhim olunduktan sonra vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı.
Bugün oturum açıldı. Dava evrakı 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek yapılan incelemede gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Dosya içerisinde bulunan ve mağdure Fikriye’nin öğrencisi olduğu Şehit M..Y.. İlköğretim okulu 6-D sınıfı öğretmeni O.. D.. ve İngilizce öğretmeni A.. K.. tarafından tutulan 20.01.2012 tarihli tutanakta “… babasının kendisine tecavüz ettiği ve annesinin yokluğunda kendisine neler yaptığını ayrıntıları ile anlattı..” şeklinde ifadede bulunmasına karşılık adı geçen öğretmenlerin aşamalarda beyanlarına başvurulmaması karşısında, her iki öğretmenin tanık sıfatı ile olaya ilişkin ayrıntılı ifadeleri alınması, mağdure Fikriye’nin celp edilerek 20.01.2012 tarihli kolluk ifadesi ile duruşmadaki ifadesi arasında bulunan organ sokulması ve sürtülmesi hususundaki çelişkinin giderilmesi ve sanık ile mağdurların annesi Selma arasında olayın intikalinden sonra açılan boşanma davası dosyasının aslı veya onaylı örneğinin dosya arasına konulmasından sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanık hakkında mağdure Fikriye’ye yönelik işlediği çocuğun beden veya ruh sağlını bozacak şekilde nitelikli cinsel istismarı suçundan TCK. nın 103/2-3-4, 43/1. maddeleri gereğince 29 yıl 12 ay hapis cezası üzerinden, aynı Kanunun 103/6. maddesinde alt sınırı 15 yıl olarak belirlenen hapis cezasının üst sınırının TCK.nın 49. maddesine göre 20 yıldan fazla olamayacağı gözetilerek 103/6. maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mağdurenin ruh sağlığının bozulması sebebiyle 103/6. maddesi uyarınca 5 yıl hapis cezası ilave edilip, sanığın 34 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılması sonucunda fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, re’sen de temyize tâbi hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.