Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/4932 E. 2014/11320 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4932
KARAR NO : 2014/11320
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

Tebliğname No : 14 – 2014/94743
MAHKEMESİ : Sinop Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05.02.2014
NUMARASI : 2013/135 Esas, 2014/26 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin 19.08.2013 tarihli kolluk, 20.08.2013 tarihli Cumhuriyet Savcılığı ve duruşma beyanında, sanığın penseyi cinsel organına soktuğunu açıkça bildirmesine karşın Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinin 05.11.2013 günlü ruh sağlığı raporunun düzenlenmesi sırasında olayla ilgili olarak alınan öyküde, sanığın penseyi cinsel organına sokmaya çalıştığını belirtmek suretiyle çelişkili anlatımlarda bulunması, tanık Çiğdem’in Cumhuriyet Savcılığında alınan beyanında, kız kardeşi olan mağdurenin olayı kendisine aktarırken sanığın, penseyi eline alıp cinsel organıyla oynadığını söylediğini bildirmesi, mağdure hakkında kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından düzenlenen Sinop Atatürk Devlet Hastanesinin 20.08.2013 tarihli raporunda “Saat 2 hizasında kaideye kadar uzanmayan çeltik olabilecek görünüm mevcut” olduğunun tespit edilmesi karşısında, söz konusu bulgunun hymenin doğal yapısından kaynaklanabileceği de gözetilerek 20.08.2013 günlü raporun tek başına, sanığın eyleminin mağdurun vücuduna cisim sokmak suretiyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu oluşturduğuna delalet edip etmeyeceği hususunda konunun uzmanı bilirkişiden ayrıntılı rapor alınmasından sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanığın mağdureye karşı, değişik zamanlarda birden çok defa cinsel istismar suçunu işlemesi nedeniyle, TCK.nın 103/2 ve 103/3. maddelerine göre belirlenen cezanın teselsül sebebiyle aynı Kanunun 43. maddesi uyarınca artırılması ile bulunacak miktarın 103/6. madde ile belirlenen cezaya eklenmesi ve bu sıraya uyularak sonuç cezanın tayini gerekirken, 103/2. maddesi gereği belirlenen ceza üzerinden teselsül artırımının uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 59. maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 103. maddesinde yer alan çocuğun cinsel istismarı suçunun yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, re’sen de temyize tâbi olan hükmün kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.