Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/4789 E. 2014/10291 K. 23.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4789
KARAR NO : 2014/10291
KARAR TARİHİ : 23.09.2014

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve nitelikli cinsel saldırı suçlarından mahkûmiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler sanık müdafii tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilerek 10.09.2014 Çarşamba saat 13:30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından… hazır olduğu halde oturum açıldı.
Sanık müdafiine çağrı kâğıdının gönderildiği, parçasını döndüğü, ancak sanık müdafiin duruşmaya katılmadığı anlaşılmakla,
Suç vasfı ve ceza miktarı nazara alındığında 5271 sayılı CMK.nın 150/3. maddesi gereği kendisine müdafii tayini zorunlu olduğundan, CMK.nın 156. maddesi uyarınca sanık … için Ankara Barosundan zorunlu müdafii görevlendirilmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Savcısınca da uygun görülmekle zorunlu müdafii görevlendirilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına karar verilmekle,
Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaasına göre duruşmanın 17.09.2014 saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından … hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanık … adına Ankara Barosundan görevlendirilerek gelen Av….huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık … hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 15.10.2014 Çarşamba günü saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Sanık hakkında 2012 yılında gerçekleşen nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafii ve katılan …’un yerinde görülmeyen temyiz itirazları ve sanık müdafiin duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmalarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında 2006 yılında gerçekleşen beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın üzerine atılı çocuğun cinsel istismarı eylemini ilk olarak 2006 yılı yaz aylarında gerçekleştirdiği, buna göre suç tarihinde 15-18 yaş grubu içerisinde olan sanık hakkında TCK.nın 103/2, 103/3, 103/4, 103/6, 43/1 ve 31/3 maddeleri uygulanırken TCK.nın 31/3. maddesinin son cümlesi gözetilmeksizin fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK.nın 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan sanık hakkında TCK.nun 31/3 maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm hüküm fıkrasından çıkarılarak, TCK.nın 43/1. maddesinin uygulanması sonucu bulunan “33 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” fıkrasından sonra gelmek üzere “6 – Sanığın suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olduğu anlaşılmakla sanığa verilen cezadan TCK.nın 31/3 maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılarak sanığın 22 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ancak aynı maddenin son cümlesindeki düzenleme gereği sanığa verilecek ceza 12 yıldan fazla olamayacağından neticeten sanığın 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına…” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
23.09.2014 tarihinde verilen işbu karar 15.10.2014 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından… hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.