Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/4624 E. 2014/9953 K. 16.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4624
KARAR NO : 2014/9953
KARAR TARİHİ : 16.09.2014

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, tehdit (iki kez), hakaret
HÜKÜM : Katılan …’a karşı tehdit suçundan beraat, diğer suçlardan mahkûmiyet
TEBLİĞNAMEDEKİ
DÜŞÜNCE : Onama, ret, düzeltilerek onama

Mahalli mahkemece verilen ve beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu yönünden re’sen de temyize tâbi hükümler sanık müdafii tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 10.09.2014 Çarşamba saat 13:30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından… hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnameye dayanarak sanık … adına gelen Av. … huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık … hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 24.09.2014 Çarşamba günü saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde uyarınca hapis cezasından çevrilenler hariç sonuç olarak hükmedilen 3.000 TL’ye kadar (dahil) para cezaları kesin nitelikte olup, tehdit ve hakaret suçundan verilen cezaların tür ve miktarı itibarıyla kesin olan hükümlere yönelik sanık müdafii ve katılan … vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Eylemini öz çocuğuna karşı 5237 sayılı TCK.nın 53/1-c maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirdiği anlaşılan sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Kendisini vekille temsil ettiren katılan … lehine vekâlet ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, CMUK.nın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasında “Katılan kurum … lehine hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi dikkate alınarak 3.000 TL vekâlet ücretinin sanıktan alınarak katılan kuruma ödenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Sanık hakkında mağdur …’a yönelik tehdit suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Sanığın cinsel istismar eylemini gerçekleştirdikten sonra mağdureye yönelik olarak söylemiş olduğu “Bu olayı kimseye anlatma yoksa seni öldürürüm” şeklindeki sözlerinin 5237 sayılı TCK.nın 106. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi kapsamında tehdit suçunu oluşturduğu anlaşılmasına rağmen, sanığın bu suçtan mahkûmiyet yerine unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
16.09.2014 tarihinde verilen işbu karar 24.09.2014 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından … hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.