Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/2751 E. 2014/8731 K. 25.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2751
KARAR NO : 2014/8731
KARAR TARİHİ : 25.06.2014

Tebliğname No : 14 – 2014/50545
MAHKEMESİ : İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13.11.2013
NUMARASI : 2011/352 Esas, 2013/341 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık müdafiin süresinden sonra yapılan duruşmalı inceleme talebinin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verilerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın işlediği kabul edilen, çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylem karşılığında 5237 sayılı TCK.nın 103/2. maddesinde “..sekiz yıldan onbeş yıla kadar…” hapis cezası öngörüldüğü halde, mahalli mahkeme tarafından “… suçun işleniş biçimi, failin kastının ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik göz önüne alınarak, takdiren ve teşdiden oniki yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına…” karar verilmiş ise de;
5237 sayılı TCK.nın 3/1. maddesinde; “Suç işleyen kişi hakkında fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur”,
Aynı Kanunun cezanın belirlenmesi kenar başlıklı 61/1. maddesinde de;
“(1) Hâkim, somut olayda; a) Suçun işleniş biçimini, b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları, c) Suçun işlendiği zaman ve yeri, d) Suçun konusunun önem ve değerini, e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, g) Failin güttüğü amaç ve saiki, göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.” şeklinde hükme yer verildiği,
Cezanın 5237 sayılı TCK.nın 3, 61 ve 62. maddesinde yer alan hükümler dikkate alınmak suretiyle belirlenip bireyselleştirilmesi gerektiği halde, dosya kapsamına göre sanığın 5237 sayılı Kanunun 103/2. maddesine uyan eylemi sebebiyle, anılan hükümlere göre sanığın cezasının belirlenmesinde alt sınırından aşırı uzaklaşmayı gerektirecek somut nedenlerin de bulunmadığı gözetilmeden, hakkaniyet, orantılılık ilkesine ve dosya içeriğine aykırı olarak yazılı şekilde temel cezanın alt sınırdan fazlaca uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle 5237 sayılı TCK.nın 3/1 ve 61. maddelerine aykırı olarak fazla ceza tayini,
Dosya içeriğine göre, sanığın, çalıştırdığı bakkala cips almak için gelen 9 yaşındaki mağdura karşı bakkalın kapısını kilitlemek suretiyle cinsel istismarda bulunmaya teşebbüs ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın sadece kapıyı kilitleyerek mağdurun hürriyetini kısıtlamasında 5237 sayılı TCK.nın 109/2. maddesinde öngörülen cebir unsurunun bulunmadığı gözetilerek, aynı Kanunun 109/1. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi gerekirken, sanığın cinsel istismar suçuna ilişkin gerçekleştirdiği cebirin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun nitelikli halini oluşturduğunun kabulü ile yazılı şekilde uygulama yapılarak fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu yönünden res’en de temyize tâbi hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.