Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/2499 E. 2014/6615 K. 14.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2499
KARAR NO : 2014/6615
KARAR TARİHİ : 14.05.2014

Tebliğname No : 14 – 2011/320504
MAHKEMESİ : İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26.05.2011
NUMARASI : 2009/129 Esas, 2011/112 Karar
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazların reddine,
Ancak;
Tüm dosya kapsamından; mağdurenin cebir, tehdit ya da hile kullanılmaksızın sanık H.. İ..’in evinde kendi isteği ile iki gün boyunca kaldığı ve en son çarşıda birlikte gezerlerken tanık H.. B.. tarafından görülüp, ailesine teslim edildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın TCK.nın 109/1, 3-f, 5. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeyerek aynı Kanunun 109/2, 3-f, 5. maddelerine göre cezalandırılmasına karar verilmesi,
Mağdurenin aşamalardaki anlatımlarında, sanığın kendisi ile zorla fiili livata yoluyla cinsel ilişkiye girdiğini belirtmesine karşın, mağdure hakkında İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 09.04.2008 tarihli raporda, anüs ve muhitinde fiili livataya delalet edebilecek maddi bir bulguya rastlanmadığı, ancak erişkin şahıslarda rıza ve itina ile yapılan cinsi temaslarda bu gibi belirtilere pek rastlanmadığının belirtilmiş olması, ilişki sırasında cebir kullanıldığı iddia edilmesine karşın, tehdit kullanıldığına dair bir açıklamanın bulunmaması ve ilişkinin zora dayalı olduğunu kanıtlayan her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı bir delil elde edilememiş olması karşısında, sanık hakkında TCK.nın 103/4. maddesinin uygulanmayacağı gözetilmeyerek fazla ceza tayini,
Olaydan önce bir çok kez evi terk eden mağdure hakkında Adli Tıp 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen 05.11.20010 tarihli raporda, yapılan psikometrik değerlendirmede mağdurenin 5. sınıfı terkettiği ve sıkıntılı aile bireyleri kurgulanmakta olup güçlükler yaşayan bir aile teması işlenmekte olduğunun belirtilmesi, keza duruşmada dinlenen pedagogun tespitlerinde mağdurenin anne ve babanın boşanmış olması sebebiyle aile ilişkilerinde sıkıntı yaşadağını belirtmesi, Adli Tıp 6. İhtisas Kurulunun anılan raporunda mağdurenin ruh sağlığının bozulduğuna dair yapılan tespitin oyçokluğu ile karara bağlanmış olması da gözetilerek mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığı, şayet bozulmuş ise önceden mi yoksa davaya konu olay sebebiyle mi bozulduğu hususunda Adli Tıp Genel Kurulundan görüş alınarak, sonucuna göre sanık hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.