Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/2438 E. 2014/5849 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2438
KARAR NO : 2014/5849
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

Tebliğname No : 14 – 2014/13774
MAHKEMESİ : Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12.11.2013
NUMARASI : 2013/244 Esas, 2013/324 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı

Mahalli mahkemece verilen ve re’sen de temyize tâbi hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Tüm dosya içeriğinden, sanığın eylemleri öncesinde ve devamında suç tarihi itibarıyla 15 yaşı içerisinde bulunan mağdureye yönelik tehdit ya da cebir kullandığına ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı gözetilmeden, hakkında TCK.nın 103/4. fıkrasının uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, re’sen de temyize tâbi hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.04.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Karşı Oy

Mağdurenin anlatımları samimi ve istikrarlıdır. İfadesinde hazır bulunan uzmanda mağdurenin ifadelerini güvenilir bulduğunu ifade etmektedir. Ruh sağlığı için sevk edildiği adli tıp ihtisas dairesindeki öykü anlatımında da zora ilişkin beyanlarını tekrar ettiği görülmektedir. Babası cezaevinde olan, babası cezaevinde iken ilgilenmesini söylediği sanık tarafından istismara maruz kalan ve sanık ile annesinin arasında da uygunsuz durumların olduğunu ifade eden çocuk mağdurenin içinde bulunduğu sosyal durum da dikkate alındığında başına gelen olayı, hamileliğinin ortaya çıkmasına kadar kimseye söylememiş olmasının da makul ve izah edilebilir olduğu gözetildiğinde, mağdurenin zora ilişkin beyanlarının doğru olduğu, mahkeme takdirinin de isabetli olduğu kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun yerel mahkemenin TCK.nın 103/4. maddesinin uygulamasını bozma konusu yapan kararına katılmıyorum.