Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/2127 E. 2014/6309 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2127
KARAR NO : 2014/6309
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

Tebliğname No : KYB – 2014/12400
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanıklar A.. E.., F.. K.., A.. K.., E.. K.. ve A.. A..’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 37/1, 109/1, 109/3-b-f ve 62. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/6. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanıkların 5 yıl süre ile denetime tâbi tutulmalarına dair Tuzluca Asliye Ceza Mahkemesinin 15.06.2012 tarihli ve 2012/59-175 sayılı Kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinin 22.07.2012 tarihli ve 2012/348 Değişik İş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/12. maddesi uyarınca mahkeme kararının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kısmının itiraza tâbi olduğu, sanık hakkında tayin olunan cezaya ilişkin asıl hükmün ise, 5271 sayılı Kanunun 231/11. maddesi dikkate alınarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ortadan kaldırılması durumunda temyiz kanun yoluna tâbi olacağı, itirazın ise Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarihli ve 2012/10-534 Esas, 2013/15 sayılı Kararında da belirtildiği üzere 5271 sayılı Kanunun 231. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığının yanı sıra, suçun sübutuna ve vasıf değişikliğine ilişkin de incelenmesi gerekeceği cihetle, sanıklardan Aydın’ın tüm aşamalarda mağdure ile evlenebilmek için kaçırdıklarını beyan ettiği, mahkemesince de sanıkların savunmalarına üstünlük tanınarak hüküm kurulmuş olması karşısında, sanıkların eylemlerinin 109/2, 109/3-b-f ve 109/5. maddeleri kapsamında kaldığı, hükmolunması gereken ceza miktarı itibarıyla, anılan Kanunun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına olanak bulunmadığı gibi, sanıklardan A.. K..’nun diğer sanıkları ve mağdureyi evinde kabul edeceğini olay öncesi vaat ederek sonrasında evinde saklamasından ibaret eyleminin TCK.nın 39. maddesi kapsamında yardım etmek olarak değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 31.12.2013 gün ve 94660652-105-76-9228-2013/19860/80296 sayılı kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların eylemlerinin TCK.nın 109/2, 3-b-f-5. maddelerindeki suçu oluşturduğuna ilişkin husus merciince işin esasına girilerek değerlendirilmesi gerektiği gözetilmekle, kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği yerinde görülmekle Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinin 22.07.2012 tarihli ve 2012/348 Değişik İş sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.