YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/21
KARAR NO : 2014/1917
KARAR TARİHİ : 18.02.2014
Tebliğname No : KYB – 2013/406463
Nitelikli cinsel saldırı suçundan şüpheli V.. A.. hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Silifke Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 01.10.2013 tarihli ve 2013/2539 soruşturma, 2013/2150 Esas, 2013/173 sayılı iddianamenin 5271 sayılı CMK.nın 174/1. maddesine uygun bulunmadığından bahisle aynı Kanunun 174. maddesi gereğince iadesine dair Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.10.2013 tarihli ve 2013/47 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Silifke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.11.2013 gün ve 2013/861 D. İş sayılı Kararının;
Dosya kapsamına göre, Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.10.2013 tarihli kararı ile mağdurenin ruhen ve bedenen kendini savunabilecek durumda olup olmadığı hususunda Adlî Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan rapor aldırılması gerektiği gerekçesiyle iddianame iade edilmişse de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanunun 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet Savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet Savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, somut olayda soruşturma aşamasında mağdurenin ruhen ve bedenen kendini savunabilecek durumda olup olmadığı hususunda Mersin Üniversitesi Adlî Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından rapor aldırıldığı, 12.07.2013 tarihli ve 1911 sayılı bu raporun dosya kapsamında mevcut olduğu, söz konusu raporda mağdure hakkında orta derecede mental retardasyon tanısı konulduğu ve akıl hastalığı nedeniyle kendini savunamayacak durumda olduğu kanaatine yer verildiği, mağdure hakkında Mersin Üniversitesi Adlî Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporun yeterli olduğu, bu raporda açıkça mağdurenin akıl hastalığı nedeniyle kendini savunamayacak durumda olduğu kanaatine yer verildiği ve raporun iki hekim tarafından düzenlendiği, mahkeme tarafından bu raporun yetersiz olduğu düşünülüyor ise yargılama aşamasında
başka bir rapor daha aldırılabileceği, iddianamenin iadesi sebepleri arasında Adlî Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan rapor aldırılmamasının yer almadığı gözetilerek itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi gereğince bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 20.12.2013 gün ve 94660652-105-33-10609-2013/19396/78179 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Soruşturma aşamasında Mersin Üniversitesi Adlî Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan ve mağdurenin akıl hastalığı nedeniyle kendini savunamayacak durumda olduğuna dair iki hekim tarafından düzenlemiş raporun dava açılması için yeterli olduğu, bu raporun yetersiz görülmesi halinde yargılama aşamasında davaya bakacak mahkeme tarafından Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas Kurulundan görüş alınabileceği gözetilerek; itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı ve bu nedenle kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğinin yerinde olduğu anlaşılmakla, Silifke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.11.2013 gün ve 2013/861 D. İş sayılı Kararının CMK.nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın merciine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.