Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/2066 E. 2014/4752 K. 09.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2066
KARAR NO : 2014/4752
KARAR TARİHİ : 09.04.2014

Tebliğname No : 14 – 2014/23461
MAHKEMESİ : Alanya 2.Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18.11.2013
NUMARASI : 2010/185 Esas, 2013/282 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuğun nitelikli cinsel istismarı (2 kez)

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın soruşturma evresinde cumhuriyet savcılığında alınan 03.06.2010 tarihli ifadesinde ve aynı tarihli sorgusunda son iki aydır gariplikler hissetiğini, hasta olduğunu düşündüğünü ve tedavi olmak istediğini belirtmesi, keza sanık müdafiin temyiz dilekçesinde sanığın cezaî ehliyeti konusunda herhangi bir araştırma yapılmadığını ifade ederek sanığın ceza ehliyetinin bulunup bulunmadığının araştırılmasını talep etmiş olması karşısında; TCK.nın 32. maddesi uyarınca suç tarihi itibarıyla sanığın, fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiillerle ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış olup olmadığı usulen araştırılıp saptandıktan sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
Mağdureler Buse ve Zeliha hakkında Akdeniz Üniversitesi Hastanesinden 05.10.2010 tarihli, belirgin bir psikopatolojiye rastlanmadığı ve ruğ sağlığının bozulmadığına dair raporlar ile Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 27.03.2013 günlü mağduresi bulunduğu olay nedeniyle ruh sağlığının bozulduğuna dair düzenlenen raporlar karşısında oluşan çelişkinin giderilmesi için mağdureler Buse ve Zeliha’nın ruh sağlıklarının bozulup bozulmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu Kanununun 15. maddesine göre Adli Tıp Genel Kurulundan nihaî rapor alınması suretiyle sonucuna göre TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
Uygulamaya göre de;
Mahkemece hükümlerin kurulması sırasında TCK.nın 103/2-3-4-6 ve 43. maddelerine göre belirlenen cezadan TCK.nın 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılması sonucu bulunan 16 yıl 4 ay hapis cezasının aynı maddenin son cümlesi uyarınca 12 yıldan fazla olamayacağı, buna bağlı olarak da TCK.nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirimde sonuç olarak 10 yıl hapis cezası yerine, yazılı şekilde 13 yıl 7 ay 10 gün hapis cezası tayini suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.