Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/1880 E. 2014/6956 K. 27.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1880
KARAR NO : 2014/6956
KARAR TARİHİ : 27.05.2014

Tebliğname No : 14 – 2012/236542
MAHKEMESİ : Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26.06.2012
NUMARASI : 2012/69 Esas, 2012/163 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı

Mahalli mahkemece verilen hüküm sanık müdafileri tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 14.05.2014 Çarşamba saat 13:30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından…. hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnameye dayanarak sanık S.. T.. adına gelen Av. M..M.. Ş.. huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık S.. T.. hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyt Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 04.06.2014 Çarşamba günü saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin soruşturma sırasında alınan beyanlarında sanığın eşgal bilgilerini verip ardından yapılan teşhiste sanığı teşhis etmiş olmasına karşın, 06.12.2011 tarihli sosyal inceleme raporunun düzenlenmesi sırasında sanığın eşgal bilgilerini verirken iri mavi gözlü olduğunu belirtmesi ve sanığın ise sosyal inceleme raporunun düzenlenmesi sırasında belirtilen tarife uymadığının anlaşılması karşısında, mağdure usulunce duruşmaya çağrılarak teşhis tutanakları ile sosyal inceleme raporlarında verilen eşgala ilişkin beyanları arasındaki çelişki giderildikten sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Mağdure hakkında Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen 24.02.2012 günlü raporda “mağdurede olaya bağlı olarak BTA Anksiyete Bozukluğu tespit edildiği ve ruh sağlığının bozulduğu” belirtilmiş ve bu rapor esas alınarak sanığın cezası TCK.nın 103/6. maddesi uyarınca artırılmış ise de; olay nedeniyle mağdurenin beden veya ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti bakımından adli tıp uygulamalarına göre, olay tarihinin üzerinden 6 ay geçmeden rapor alınmış olduğu da gözetildiğinde anılan raporda mağdurede anksiyete bozukluğu sebebiyle ruh sağlığının bozulduğunun bildirilmiş olması karşısında, raporda tespit edilen rahatsızlığın mağdurenin ruh sağlığının bozulmasına elverişli olup olmayacağı husususunda tereddüte düşüldüğünden, mağdure dava dosyasıyla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kuruluna sevk edilerek anılan olay nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda yeniden rapor alındıktan sonra sanık hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile anılan maddelerin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
27.05.2014 tarihinde verilen işbu karar 04.06.2014 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından…. hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.