Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/1381 E. 2014/4149 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1381
KARAR NO : 2014/4149
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

Tebliğname No : 14 – 2014/2954
MAHKEMESİ : Mersin 5. Ağır ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08.11.2013
NUMARASI : 2012/42 Esas, 2013/299 Karar
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mağdurenin kolluktaki anlatımında, sanığın bıçak göstererek kendisini pencereleri kırık bir eve götürdüğünü, üç gün boyunca burada kaldıklarını ve üç kez anal yoldan organ soktuğunu, bu olaydan önce de yaklaşık beş aydır anal yoldan nitelikli cinsel saldırıda bulunduğunu ancak bu eylemlerinde tehdit edilmediğini söylediği, mahkemede ise sanığın bıçaklayacağını söyleyerek kendisini metruk bir eve götürdüğünü, burada dört gün kaldıklarını, hemen her gün anal yoldan vücuduna organ soktuğunu, yaklaşık beş aydır da bu şekilde tehdit ederek ters ilişkiye girdiğini anlattığı, sanığın ise aşamalardaki savunmalarında mağdurenin isteği üzerine birlikte gittiklerini, çalıştığı yerin üst katında bir odada kaldıklarını ancak cinsel ilişkide bulunmadıklarını, mağdurenin kendisini geri götürmesini istemesi üzerine ağabeyi Hakan’ı arayarak yerini söylediğini savunduğu, sanığın savunmalarını doğrular mahiyette mağdurenin olaydan hemen sonra alınan Mersin Devlet Hastanesinin 06.11.2012 günlü raporunda “akut fiili livata belirtilerinin bulunmadığına” dair raporun bulunduğu, mağdurenin annesi Ş..B..’in kolluktaki beyanında, ayrıldığı günün akşam saatlerinde mağdurenin kıyafetlerini toplayıp bir poşete yerleştirdikten sonra koridora bıraktığını ve üzerine örttüğü kilimle sakladığını, mağdurenin planlı bir şekilde evden ayrıldığını tahmin ettiğini söylemesi karşısında, Mersin Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezinin 24.01.2013 gün,…… sayılı raporu ile “orta derecede mental retardasyon” tanısı konulup, beyanlarına itibar edilemeyeceği tespit edilen mağdurenin aşamalardaki çelişkili beyanları dışında, sanığın üzerine atılı nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediğine dair sanığın savunmalarının aksine kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığından sanığın bu suçtan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Mağdurenin amcasının oğlu olan sanığın yaklaşık beş aydır mağdurelerin evinde birlikte yaşadığı, mağdurenin nüfusa kaydı sırasında idari tahkikat aşamasında dinlenen tanıklar R..T.. ve K..B..’un mağdurenin zihinsel rahatsızlığı olan birisi olduklarına dair beyanlarının da bulunması karşısında, sanığın orta düzeyde mental retardasyon belirlenen mağdurenin durumunu bilebilecek durumda olduğu anlaşıldığından, tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, yukarıda tarih ve numarası yazılı raporla ruhsal olarak kendisini savunamayacak olan mağdureyi rızasıyla da olsa metruk bir evde üç gün alıkoyan sanığın mağdureyi cinsel amaçla alıkoyduğuna ilişkin şüpheden uzak, inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek, sanığın TCK.nın 109/1, 109/3-f maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine sanığın cezasının ayrıca 109/5. maddesi uyarınca arttırılması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre sanık Y.. B..’ın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde derhal salıverilmesi için mahalline en seri biçimde bildirilmesi hususunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.