Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/12102 E. 2017/4601 K. 09.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/12102
KARAR NO : 2017/4601
KARAR TARİHİ : 09.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (ikişer kez)
HÜKÜM : Mahkumiyet (ikişer kez)

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.
Sanık … hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Mahkemece, sanığın yokluğunda verilen hükmün soruşturma ve kovuşturma evrelerinde bildirdiği adresinde tebliği için gönderilen evrakın Tebligat Kanununun 35. maddesine göre 17.04.2014 tarihinde tebliğ edilip süresinde temyiz edilmemesi nedeniyle hükümlerin kesinleştirilerek infaza verilmesinden sonra yakalanan sanığın cezaevine alınması üzerine verdiği 13.06.2014 tarihli dilekçe ile tebligattan haberdar olmadığı ve tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle eski hale getirme istemli temyiz yoluna başvurduğu görülmekle, yapılan incelemede sanığa gerekçeli karar tebliğinin usulüne uygun şekilde yapıldığının anlaşılması karşısında, yerinde görülmeyen eski hale getirme isteminin 5271 sayılı CMK’nın 42/1. maddesi uyarınca reddine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanığın soruşturma ve kovuşturma evrelerinde bildirdiği adres dışında kayıtlı yerleşim adresi bulunmadığının anlaşılması nedeniyle duruşmada beyan ettiği adresine çıkartılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35/2. maddesine uygun şekilde 17.04.2014 tarihinde tebliğinin ardından sanığın CMUK’nın 310/1. maddesinde düzenlenip tebliğden işlemeye başlayan bir haftalık kanuni süresinden sonra ibraz ettiği 13.06.2014 günlü dilekçeyle hükümleri temyiz ettiği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
Sanık … hakkında katılan …’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Mahkemece uygulama yapılırken önce 5237 sayılı TCK’nın 109/1, daha sonra 109/2. maddelerinin tatbiki suretiyle kademeli uygulama yapılması ceza miktarı itibariyle sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamış ve hükümden sonra 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin eleştiri dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık …’ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,

-2-

Sanık … hakkında katılan …’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Mağdur beyanı, savunma, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamına göre; sanık … ile hakkında atılı suçtan kurulan mahkumiyet hükmü temyiz edilmeyen sanık …’in söz konusu eylemden dolayı adli soruşturma başlatılmadan önce ve katılanın şahsına zararları dokunmadan onu güvenli bir yerde serbest bıraktıkları anlaşıldığı halde, haklarında 5237 sayılı TCK’nın 110. maddesinin uygulanmaması suretiyle cezaların fazla tayini,
Kanuna aykırı, sanık …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozmanın mahiyeti itibariyle sanık …’la aynı hukuki durum içinde bulunup hakkındaki mahkumiyet hükmü temyiz edilmeyen diğer sanık …’e CMUK’nın 325. maddesi gereğince TEŞMİLİNE, 09.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.