Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2014/11695 E. 2015/6993 K. 09.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/11695
KARAR NO : 2015/6993
KARAR TARİHİ : 09.06.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Reşit mağdureyi zorla kaçırıp alıkoyma, ırza geçme

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında reşit mağdureyi zorla kaçırıp alıkoyma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafii ve O Yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında ırza geçme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
765 sayılı Türk Ceza Kanununda 414, 415 ve 416. maddelerinde tanımlanan suçlarda, eylemin birden fazla kişi tarafından aynı zaman ve mekanda işlenmesi halinde, özel bir iştirak hükmü olan 417. maddenin uygulanıp 1/2 oranında ceza artırımının öngörülmekte olduğu nazara alınarak, olay tarihinde sanık İsmail ile açık kimliği tespit edilemeyen … isimli şahsın mağdureyi diğer sanık …’un evine götürüp cebir ve tehdit kullanmak suretiyle aynı zaman ve mekanda birbirlerini takiben ırza geçme eylemlerini gerçekleştirdikleri, bu suretle sanık İsmail’in üzerine atılı ırza geçme suçunu birden fazla kişiyle birlikte işlediği ve ayrıca bizzat işlediği eylemden ayrı olarak diğer sanıkların eylemlerine de asli fail olarak katıldığı anlaşılmakla, sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 416/1, 80, 417 ve 81. maddeleri ile 5237 sayılı TCK’nın 102/2, 102/3-d ve 43. maddeleri olaya ayrı ayrı uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkân verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.