Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/9954 E. 2015/9017 K. 07.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9954
KARAR NO : 2015/9017
KARAR TARİHİ : 07.10.2015

Tebliğname No : 14 – 2012/165253
MAHKEMESİ : Çarşamba 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22.03.2012
NUMARASI : 2011/212 Esas, 2012/204 Karar
SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı

İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın kovuşturma evresinde dosyaya ibraz ettiği Yataklı Mevki Asker Hastanesince düzenlenen Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Raporunda sanığa “bir hecmeden fazla tekrarlayan psikotik bozukluk” teşhisi konularak askerliğe elverişli olmadığının tespit edildiği ve bu rapor içeriğinde ” sanık hakkında Samsun Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesinin 20.08.1992 tarihli raporunda orta derecede zeka geriliği ve atipik psikoz teşhisi” konulduğunun belirtilmesi karşısında, TCK’nın 32. maddesi uyarınca, sanığın akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu suça ilişkin davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış olup olmadığı konusunda, Adli Tıp ilgili ihtisas dairesinden usulüne uygun olarak rapor alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi yerine sanık müdafiin 23.02.2012 tarihli celsedeki talebi üzerine rapor alınmasına ilişkin ara kararından vazgeçilmek suretiyle eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Uygulamaya göre de,
Mahkemece sanık hakkında TCK’nın 53/1. maddesi gereğince uygulama yapılırken aynı maddenin üçüncü fıkrası gözetilmeksizin 53/1-c. madde ve bendinde sayılan velayet hakkı, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksunluğun sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.