Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/9864 E. 2014/1205 K. 06.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9864
KARAR NO : 2014/1205
KARAR TARİHİ : 06.02.2014

Tebliğname No : 14 – 2013/302571

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık C.. C..’ın yapılan yargılaması sonunda; beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetine dair İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 04.07.2013 gün ve 2012/379 Esas, 2013/156 Karar sayılı resen de temyize tâbi hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Hükme esas alınan Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 21.05.2013 tarihli raporunda mağdurenin ruh sağlığında bozulma olduğu, bozulmanın kalıcı olup olmadığının bilinebilmesinin mümkün olmadığının belirtilmesi karşısında; mağdurenin Adli Tıp Kurumuna sevkinin sağlanarak, olay nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda rapor alınarak sonucuna göre sanık hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırma ile anılan madde uyarınca artırım yapılması,
Uygulamaya göre de;
Sanığın mağdureye karşı, değişik zamanlarda birden çok defa cinsel istismar suçunu işlemesi nedeniyle, TCK.nın 103/2 ve 103/3. maddelerine göre belirlenen cezanın teselsül sebebiyle aynı Kanunun 43. maddesi uyarınca artırılması ile bulunacak miktarın 103/6. madde ile belirlenen cezaya eklenmesi ve bu sıraya uyularak sonuç cezanın tayini gerekirken, 103/2. maddesi gereği belirlenen ceza üzerinden teselsül artırımının uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
Sanığın öz kızına karşı gerçekleştirdiği eylemleri nedeni ile hakkında TCK.nın 53/5. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla re’sen de temyize tâbi hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.