Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/9770 E. 2014/327 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9770
KARAR NO : 2014/327
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

Tebliğname No : 14 – 2013/322496

Çocuğun basit cinsel istismarı suçundan sanık M.. K..’ün yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan beraatine dair Üsküdar 5. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 09.04.2007 gün ve 2006/130 Esas, 2007/142 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi mağdure Kudret’in babası olan Ali vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi;
Kayden 09.02.1993 doğumlu olan mağdure Kudret’in 01.05.2006 tarihli oturumda 13 yaş 2 aylık olduğu halde, beyanının alınması sırasında zorunlu vekil atanmadığı ve davaya katılmak isteyip istemediği sorulmamış ise de;
CMK.nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, 12-15 yaş grubunda olan mağdurenin babası A..S..’nin 01.05.2006 tarihli oturumda şikâyetçi olup vekil talebinde bulunması üzerine, baro tarafından atanan vekilin de, sanığın cezalandırılması talebinde bulunup, mahkemece verilen hükmü temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdure K.. S..’ye velayeten babası A..S..’nin davaya katılmasına ve vekil Av. T..Ç..K..nun katılan vekili olarak kabul edilmesine, mağdureler Pelinsu ve Gizem için görevlendirilme yazısı bulunmayıp, katılan Ali adına temyiz eden vekilin dilekçeside nazara alındığında, incelemenin sanığın mağdure Kudret’e yönelik eylemi nedeniyle kurulan beraat hükmüyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Gerekçeli kararda açıklandığı üzere sanığın mağdureye yönelik bedensel temas içeren eylemlerinin bulunduğunun sabit olduğu ve yine mağdurenin aşamalardaki istikrarlı beyanları, tanıklar Kamile, Muhammet ve Merve beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; matematik öğretmeni olan sanığın son olay tarihi olan 24.12.2005 tarihi ve geçen bir senelik süre zarfında cinsel amaçlı olarak mağdurenin omzunu ve bacaklarını okşaması şeklinde sübut bulan olayda, sanığın TCK.nın 103/1, 103/3, 43 maddelerinden cezalandırılması yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanık hakkında beraat hükmü kurulurken CMK.nın 230/2. maddesine aykırı olarak, aynı Kanunun 223/2. maddesinde belirtilen hallerden hangisine dayanıldığının gösterilmemesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.