Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/976 E. 2014/11614 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/976
KARAR NO : 2014/11614
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

Tebliğname No : 14 – 2011/372077
MAHKEMESİ : Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28.07.2011
NUMARASI : 2009/163 Esas, 2011/353 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Adli Tıp Kurumu Kanununun 7/1. maddesinde ihtisas kurullarının bir başkan ve adli tıp uzmanı iki üye ile birlikte, her ihtisas kurulları için ayrıca sayılan uzmanların katılımı ile oluşacağı, bu duruma göre 6. İhtisas Kurulunun bir başkan ve dokuz üyeden ibaret olduğu genel olarak belirtilmekle birlikte, Adli Tıp Genel Kurulu ve ihtisas kurullarının çalışması başlıklı 23/B maddesi gereğince İhtisas Kurullarının işin niteliğine göre bir başkan ve en az dört üye ile toplanacağı açıklandıktan sonra incelenecek konunun uzmanı olan üyenin hazır bulunmasının zorunlu olacağının ifade edilmesi karşısında; söz konusu ihtisas kurulunun bir adli tıp uzmanı ile toplanarak rapor düzenlenmesinde kanuna aykırılık görülmediğinden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 59. maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 103. maddesinde yeralan suçun yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.