Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/9462 E. 2015/8589 K. 28.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9462
KARAR NO : 2015/8589
KARAR TARİHİ : 28.09.2015

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde..çocuğun nitelikli cinsel istismarı

İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suça sürüklenen çocuğun, mağdure ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın cinsel ilişkiye girmesi şeklindeki eylemi ile ilgili olarak yapılan yargılama sırasında İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kuruluna sevk edilerek muayenesi yapılan mağdure hakkında düzenlenen 27.06.2011 günlü raporda maruz kaldığı olaydan kaynaklanmış ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olan “Uyum Bozukluğu” denilen psikiyatrik bozukluğun tespit edildiği tanısı ile ruh sağlığının bozulduğunun bildirilmesi karşısında, anılan rapor esas alınarak suça sürüklenen çocuğun cezası TCK’nın 103/6. maddesi uyarınca arttırılmış ise de, cebir veya tehdit olmaksızın
gerçekleştirilen eylem nedeniyle suça sürüklenen çocuğun kastettiğinden daha farklı ve ağır bir neticenin meydana geldiği, TCK’nın 23. maddesi uyarınca gerçekleşen fakat kastetmediği bu neticeden suça sürüklenen çocuğun sorumlu tutulabilmesi için en azından taksirle hareket etmiş olması gerektiği, somut olayda suça sürüklenen çocuğun dosyaya yansıyan sosyal ve kültürel durumu, yaşı, eğitim düzeyi, kişisel özellikleri ve olayın gerçekleşme biçimi nazara alındığında ağır netice olarak ortaya çıkan mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın suça sürüklenen çocuk tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmadığı, meydana gelen bu zararın ancak TCK’nın 61. maddesi kapsamında cezanın bireyselleştirilmesinde alt sınırdan uzaklaşmada dikkate alınabileceği gözetilerek suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde TCK’nın 103/6. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.