YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9392
KARAR NO : 2014/452
KARAR TARİHİ : 20.01.2014
Tebliğname No : 14 – 2013/260585
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık E.. Y..’ın yapılan yargılaması sonunda; beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve diğer atılı suçtan mahkûmiyetine dair Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 14.05.2013 gün ve 2012/279 Esas, 2013/145 Karar sayılı cinsel istismar suçu yönünden re’sen de temyize tâbi hükümlerin Yargıtayca incelenmesi sanık müdafileri tarafından istenilmesi ve incelemenin de sanık müdafilerince duruşmalı olarak yapılması talep edilmesi üzerine; dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 15.01.2014 Çarşamba günü saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnamelere dayanarak sanık E.. Y.. adına gelen Av. E.. T.. ve Ö..K.. huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık E.. Y.. hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafileri temyiz layihalarını açıklayarak savunmalarda bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istediler.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözleri sorulan sanık müdafileri savunmalarına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 05.02.2014 Çarşamba günü saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanığın mağdureye karşı, değişik zamanlarda birden çok defa nitelikli cinsel istismar suçunu gerçekleştirmesi sonucu, 5237 sayılı TCK.nın 61/4-5. maddesindeki sıralamaya göre 103/2. ve 103/4. maddeleri ile belirlenen cezadan sonra 103/6. maddesinin tatbiki ile bundan sonra 103/2. ve 103/4. maddeleri ile belirlenen ceza süresi üzerinden 43/1. maddesi uygulanarak bulunacak miktarın, 103/6. madde ile tayin edilecek ceza süresine eklenmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, buna uyulmayarak 103/2, 103/4, 43/1, 103/6, 43 ve 62. maddelerinin uygulanması sonuç cezayı değiştirmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Adli Tıp Kurumunun istikrar kazanmış uygulamasına göre TCK.nın 103/6. maddesi kapsamında beden veya ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin kesin rapor verilebilmesi için olay tarihinden itibaren en az altı aylık bir sürenin geçmesi koşulunun arandığı, buna karşılık mahkemece hükme esas alınan Pamukkale Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezinin 29.01.2013 günlü raporundaki muayenenin nitelikli cinsel istismar eylemlerinin gerçekleştiği tarih olan 2012 yılı Ekim ayından yaklaşık 3 ay sonucu düzenlenen rapora istinaden sanık hakkında TCK.nın 103. maddesinin 6. fıkrasının uygulanması ve suç tarihinde sanığın, mağdurenin kaldığı eve gelerek mağdureyi bulunduğu yerden başka bir yere götürmeksizin ona karşı nitelikli cinsel istismar suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında, sanığın mağduru cinsel eylem süresince alıkoyma eylemlerinin cinsel istismar suçunun unsuru içinde bulunduğu, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun kanuni unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları ve duruşmalı inceleme sırasındaki savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden, cinsel istismar suçu yönünden re’sen de temyize tâbi hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
20.01.2014 tarihinde verilen işbu karar 05.02.2014 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.