Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/8129 E. 2013/13365 K. 17.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8129
KARAR NO : 2013/13365
KARAR TARİHİ : 17.12.2013

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık …’ın yapılan yargılaması sonunda; beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetine dair … 14. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 28.03.2013 gün ve 2010/389 Esas, 2013/152 Karar sayılı, re’sen de temyize tâbi hükmün sanık müdafii tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 11.12.2013 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kağıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından … hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnameye dayanarak sanık … adına gelen Av. … huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık … hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 25.12.2013 Çarşamba günü saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK’nın 34/1, 230 ve 1412 sayılı CMUK.nın 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat,
sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiillerinin ve bunların nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği ve hükmün CMK.nın 230. maddesine uygun şekilde gerekçe içermemesinin aynı kanunun 289/1-g maddesinde kesin hukuka aykırılık hali olarak düzenlendiği gözetilmeyerek, mağdurenin aşamalardaki beyanlarında, olay sırasında kendinden geçmiş bir halde olduğunu söyleyerek, sanığın eylemini nasıl gerçekleştirdiğini açıkça ifade etmemesi, 21.10.2010 tarihli tutanakta sanığın sadece vücudunu ellemek suretiyle cinsel tacizde bulunduğunu söylediğinin belirtilmesi ve olaydan bir süre sonra düzenlenen adli raporda nitelikli cinsel istismara ilişkin bulguya yer verilmemesi karşısında, eylemin ne suretle nitelikli cinsel istismar suçu olarak kabul edildiği, belirtilen tutanakta “Sanığın eylemi ikrar ettiği” ifade edildiği halde bu hususun kendisine niçin sorulmadığı ve tutanak mümzilerinin hangi sebeple dinlenmesine gerek duyulmadığı, tanıklar … ve …’nin sanık lehine anlatımlarına ve ibraz ettikleri mesaj içeriklerine neden itibar edilmediği, sanığın 17.08.2011 havale tarihli dilekçesinde mağdurenin gerçek kızı olmadığını iddia etmesi ve mağdurenin 24.08.2011 tarihli dilekçesinde bu iddiayı doğrular nitelikte beyanda bulunmasına karşın bu konuda neden araştırma yapılmadığı konularında hiçbir gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden resen de temyize tâbi olup, esası incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
17.12.2013 tarihinde verilen işbu karar 25.12.2013 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından … hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.