Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/7774 E. 2014/9384 K. 10.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/7774
KARAR NO : 2014/9384
KARAR TARİHİ : 10.07.2014

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suça sürüklenen çocuklar hakkında; beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, suça sürüklenen çocuk … hakkında; tehdit (2 kez),
HÜKÜM : Beraat,

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK.nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, kendisinde zeka geriliği bulunan 15 yaşındaki mağdura baroca atanan zorunlu vekilin suça sürüklenen çocukların cezalandırılmasını isteyip mahkemece verilen hükmü temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, mağdurun kanuni temsilcileri olan müştekiler annesi …ve babası …’in de kovuşturma sırasında katılma talebinde bulunmalarına rağmen bu konuda karar verilmediği, verilen hükmü de müştekiler vekilinin temyiz ettiği Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere mağdur ve müştekilerin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördükleri konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdur … ile müştekiler … ve …’un davaya katılmalarına, mağdur zorunlu vekili Av. … ‘un katılan mağdur vekili, Av. …’in de katılan … ve …vekili olarak kabul edilmesine karar verilmekle, beraat hükümlerinin gerekçesine yönelik olmayan temyizde suça sürüklenen çocuk … müdafiin hukuki yararı bulunmadığından CMUK.nın 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk … müdafiin temyiz talebinin reddiyle, katılan mağdur vekili ve katılanlar vekilinin temyizleriyle sınırlı yapılan inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk … hakkında atılı suçlardan, suça sürüklenen çocuklar …ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyizlerin incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle suça sürüklenen çocuklar hakkında verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan mağdure vekili ve katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Suça sürüklenen çocuk … hakkında tehdit suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyizlerin incelenmesinde;
Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğa isnat olunan tehdit suçlarının, TCK.nın 106/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı ve suça sürüklenen çocuğun suç tarihindeki yaşına göre; 5237 sayılı TCK.nın 66/1-e ve 2. maddelerinde yazılı 4 yıl asli zamanaşımı süresine tâbi olduğu, sorgu tarihi olan 18.10.2007’den inceleme gününe kadar bu sürenin dolduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle hükümlerin CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı sebebiyle DÜŞMESİNE,
Suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyizlere gelince;
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 07.01.2008 günlü raporuna göre, kendisinde orta ve hafif derecede zeka geriliği bulunan, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmemiş, fiile karşı ruhsal yönden kendini savunamayacağı ve beyanlarına diğer delillerle desteklendiği takdirde itibar edilebileceği belirtilen 15 yaşı içindeki mağdurun aşamalardaki beyanları, bu beyanları kısmen destekleyen müşteki Müşerref’in özellikle suça sürüklenen çocuk …’ın eylemine ilişkin görgüye dayanan anlatımları, mağdur beyanları ile kısmen örtüşen suça sürüklenen çocuk …’in soruşturmada “duyduğuma göre geçen sene Bayram …’de okulun bitişiğindeki ek binanın inşaatı sırasında Hakan’ı yapmış”, yine suça sürüklenen çocuk …’ın soruşturmada … de bana …’ın kendisini yaptırdığını kendisinin de yaptığını söylemişti” şeklindeki savunmaları, tanık beyanları, mağdurdaki kronik livata bulgusuna ilişkin doktor raporları ve tüm dosya içeriğine göre, mağdurla aynı okulda okuması nedeniyle mağdurdaki akıl hastalığını bildiği anlaşılan suça sürüklenen çocuk …’nin yeri ve tarihi tam olarak tespit olunamamakla birlikte cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen bir neden bulunmaksızın bir kez mağdura anal yoldan organ sokmak suretiyle cinsel istismarda bulunmasının ardından, 07.08.2007 günü iş çıkışında evine gitmekte olan mağdurla karşılaşan suça sürüklenen çocuk …’ın mağdurla cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen bir neden bulunmaksızın inşaat halindeki binada anal yoldan organ sokmak suretiyle cinsel istismarda bulunacağı sırada katılan …’in gelmesi üzerine eylemini tamamlayamadığı sabit görülmekle, suça sürüklenen çocuk …’nin çocuğun nitelikli cinsel istismarı, suça sürüklenen çocuk …’ın ise nitelikli cinsel istismarına teşebbüs suçundan, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 59. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK.nın 103. maddesindeki değişiklikler gözetilerek mahkemece aynı Kanunun 7/2 ve 5271 sayılı CMK.nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulama denetime olanak verecek şekilde kararda gösterilerek mahkûmiyetleri yerine delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek beraatlerine hükmolunması,
Kanuna aykırı, katılan mağdur vekili ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.