Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/7554 E. 2015/8551 K. 28.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/7554
KARAR NO : 2015/8551
KARAR TARİHİ : 28.09.2015

MAHKEMESİ : Kapatılan Ağır Ceza Mahkemesi ( Ağır Ceza Mahkemesi)
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olayın üzerinden yaklaşık altı aylık bir süre geçtikten sonra mağdurun soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcısına verdiği ilk ifadesinde kendisine karşı cinsel istismar eylemini gerçekleştiren şahsı görse dahi tanıyamayacağını belirtmesinin ardından sanığın başka bir olay sebebiyle kolluk kuvvetlerince yakalanması üzerine usulüne uygun şekilde yapılmayan teşhiste sanığı teşhis etmesi, duruşmada yapılan yüzleştirme işleminin ise mağdurun sanığı görmesinden sonra gerçekleştirilmesi, sanığın aşamalarda üzerine atılı suçu işlemediği yönündeki savunmaları ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, mahkûmiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından atılı suçtan beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmedilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 12.03.1990 gün ve 1990/8-3-70, 09.10.2007 gün ve 2007/11-44-200 sayılı kararlarında vurgulandığı gibi bir olayın açıklanması sırasında başka bir hadiseden söz edilmesinin, o hadise hakkında da dava açıldığını göstermeyeceği ve dava konusu yapılan eylemin açıklıkla ve bağımsız olarak gösterilmesi gerektiği, yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.10.2008 gün ve 2008/1-130-215 sayılı kararında belirttiği üzere iddianameye konu edilmeyen eylemle ilgili olarak hüküm verilemeyeceği, ancak söz konusu fiille ilgili olarak kamu davası açılmak suretiyle giderilebilecek bu eksikliğin, 5271 sayılı Kanunun 226. maddesi uyarınca ek savunma verilmek suretiyle bertaraf edilmesinin mümkün olmadığı, 30.06.2011 günlü iddianamede, sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan dava açılıp ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılmış bir dava bulunmadığı halde, suç duyurusunda bulunulup dava açtırılmadan, bu suçtan da mahkûmiyet hükmü kurulması suretiyle CMK’nın 225. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre, sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı taktirde en seri vasıtayla derhal tahliyesinin sağlanması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 28.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.