Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/7500 E. 2013/12808 K. 05.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/7500
KARAR NO : 2013/12808
KARAR TARİHİ : 05.12.2013

Mağdure …’e yönelik beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama, mağdure …’e yönelik beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı ve cinsel taciz, mağdure …’e karşı çocuğun basit cinsel istismarı suçlarından sanık …’ın yapılan yargılaması sonunda: mağdure …’e yönelik eylemlerinin kül halinde beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, mağdure …’e yönelik eyleminin ise beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğunun kabulü ile bu suçlardan ve diğer atılı suçlardan mahkûmiyetine dair … Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 18.04.2013 gün ve 2010/156 Esas, 2013/143 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmesi ve incelemenin de duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Daireye gönderilmekle 13.11.2013 … günü saat 13:30 ‘a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kağıdı gönderilmişti
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından Türkan Koçer hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanık müdafiin gelmediği, ayrıca bir talepte de bulunmadığı anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştır.
Bugün dava evrakı incelenerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Eylemlerini öz çocuklarına karşı 5237 sayılı TCK.nın 53/1-c maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirdiği anlaşılan sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin eleştiri dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle mağdure …’e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hüküm ile mağdureler … ve …’e yönelik suçlardan dolayı kurulan hükümlerin ONANMASINA,
Mağdure …’e yönelik beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
TCK.nın 43/1. maddesi uyarınca 3/4 artırımı yapılırken, aynı Kanunun 103/1-3-4 maddeleriyle belirlenen 15 yıl 9 ay hapis cezasının 4’e bölünmesi suretiyle bulunan 3 yıl 11 ay 7 günün 3 kat artırılması suretiyle bulunan 9 yıl 33 ay 21 günün TCK.nın 103/6 maddesi uyarınca tayin olunan cezaya ilave edilerek sonuç hapis cezasının 27 yıl 33 ay 21 gün hapis cezası olarak tayini gerekirken artırımda hatalı hesap yapılarak sonuç cezanın 29 yıl 9 ay 22 gün olarak belirlenmesi suretiyle fazla cezaya hükmolunması.
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca gerekçeli hükmün A-) bendinin 5. fıkrasında yer alan “….hesaplanarak bulunup “3/4’ü = 11 yıl 9 ay 22 gün” sürenin 103/6. maddenin uygulanması ile belirlenen 18 yıl ceza miktarına eklenmesi suretiyle) sanığın 29 YIL 9 AY 22 GÜN HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,” ibaresinin çıkartılarak yerine “….hesaplanarak bulunup “3/4’ü = 9 yıl 33 ay 21 gün” sürenin 103/6. maddenin uygulanması ile belirlenen 18 yıl ceza miktarına eklenmesi suretiyle) sanığın 27 YIL 33 AY 21 GÜN HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Mağdure …’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Dosya içeriğine göre, sanığın 2003-2010 yılları arasında öz kızı olan mağdureyi evin odasına kilitlemek suretiyle zincirleme şekilde cinsel istismarda bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın sadece kapıyı kilitleyerek mağdurenin hürriyetini kısıtlamasında TCK.nın 109/2. maddesinde öngörülen cebir ve tehdit unsurunun bulunmadığı gözetilerek aynı Kanunun 109/1. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi gerekirken, sanığın cinsel istismar suçuna ilişkin gerçekleştirdiği cebir ve tehdidin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun nitelikli halini oluşturduğunun kabulü ile yazılı şekilde uygulama yapılarak sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.