YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/746
KARAR NO : 2014/10680
KARAR TARİHİ : 30.09.2014
Tebliğname No : 4 – 2010/73161
MAHKEMESİ : Şarkikaraağaç Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30.12.2009
NUMARASI : 2009/72 Esas, 2009/241 Karar
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, iftira
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında iftira suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin, 07.10.2009 tarih ve 27369 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 Karar sayılı, iki bin liraya kadar (iki bin dahil) para cezalarına dair hükümlerin temyiz olunamayacağına ilişkin 1412 sayılı CMUK.nın 305. maddesinin 3842 ve 5219 sayılı Kanunlar ile değişik (1) numaralı bendinin Anayasa’ya aykırı olması nedeniyle iptaline ilişkin kararı, 07.10.2010 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş olmakla birlikte, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21.06.2005 gün ve 61/82 sayılı Kararında vurgulandığı üzere, hükmün temyiz edilebilir olup olmadığını belirleme bakımından hüküm tarihindeki yasal düzenlemenin dikkate alınması gerektiği bu itibarla hüküm tarihinde yürürlükte bulunan CMUK.nın 305/1. maddesi gereğince sanık hakkında iftira suçundan verilen cezanın miktarına göre kesin olan hükmün temyizi kâbil olmadığından, sanığın iftira suçu bakımından temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunu 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince,
5237 sayılı TCK.nın 267/1. maddesinde yer alan iftira suçunda, “Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişnin cezalandırılması yönünde düzenleme getirildiği, TCK.nın 267/4. maddesinde ise “Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat
kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur” yönünde düzenleme getirildiği, somut olayda sanığın kollukta verdiği ifadesinde mağdurlar H.. B.. ile O.. Y..’in kendisini siyasi mesele nedeniyle arabanın içinde kapıları kilitleyip inmesine izin vermeyerek aracın içinde kasten yaraladıklarını beyan ettiği, Cumhuriyet Başsavcılığındaki ifadesinde ise aracın içine kilitlemediklerini ancak aralarındaki alacak verecek meselesi nedeniyle kasten yaraladıklarını beyan ettiği, mahkemedeki savunmasında ise aslında olayın kollukta anlattığı şekilde gerçekleştiğini ancak araya girenler nedeniyle ifade değiştirdiğini belirttiği, mağdurlar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın sanık H.. A..’un değişen ifadesine, kasten basit yaralama suçundan verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararının ise şikâyet yokluğu nedenine dayandığı, sanığa yönelik yaralama eyleminin gerçekleştiğinin dosya içindeki sanığa ait rapor, sanık beyanı ve diğer beyanlardan anlaşıldığı, mağdurlar hakkındaki gözaltı kararının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun yanında basit yaralama suçu nedeniyle de verildiği ve mağdurların aynı gün içerisinde Cumhuriyet Savcılığındaki ifadelerinden sonra serbest bırakıldıkları anlaşılmakla tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın salt iftira kastıyla hareket edip mağdurların gözaltında kalmasını sağlayacak bir eyleminden söz edilemeyeceğinden unsurları itibari ile oluşmayan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi;
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.