Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/726 E. 2014/11594 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/726
KARAR NO : 2014/11594
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

Tebliğname No : 14 – 2011/353876
MAHKEMESİ : Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01.04.2011
NUMARASI : 2010/457 Esas, 2011/58 Karar
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosyada bulunan nüfus kaydına göre 12.01.1995 doğumlu olan mağdurenin 02.12.2008 tarihinde nüfusa tescil edildiği ve sanığın mağdurenin yaşına itirazda bulunduğunun anlaşılması karşısında, suçun oluşumu ve niteliğine etkisi bakımından, öncelikle annesinin Silivri.. Nolu Sağlık Ocağında doğduğuna ilişkin beyanı da dikkate alınarak öldüğü anlaşılan mağdurenin resmi bir kurumda doğup doğmadığının araştırılıp, doğmadığının tespit edilmesi halinde nüfus aile kayıt tablosundaki kardeşlerin durumu da gözetilip, devam ettiği okul ve sağlık ocağı kayıtları getirtilerek mağdurenin doğum tarihine ilişkin gerekli araştırmanın yapılarak, mağdurenin suç tarihi itibariyle gerçek yaşının adli tahkikatla saptanmasından sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan sanık hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi gereğince sosyal inceleme raporu alındıktan sonra sanığın yaşı, sosyal çevre ve kültür anlayışı, yapılan davranışın yaşadığı çevrede kınanma ve kabul görme gibi tüm hususları ile dosya içeriği nazara alınarak sanığın işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama
yeteneği ile bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunup bulunmadığı değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yeralan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık için 5271 sayılı Kanunun 150/2. maddesi uyarınca baroca görevlendirilen zorunlu müdafiine ödenen avukatlık ücretinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak sanığa yükletilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.