Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/663 E. 2014/11375 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/663
KARAR NO : 2014/11375
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

Tebliğname No : 14 – 2011/344316
MAHKEMESİ : Yozgat Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11.05.2011
NUMARASI : 2009/229 Esas, 2011/120 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurun mahkemedeki beyanı, sanığın aşamalarda samimi görülen savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın mağduru cami tuvaletine götürüp cinsel organını makatına sokmaya çalıştığı, ancak sanığın sonradan duyduğu pişmanlıktan dolayı eylemini tamamlamaktan vazgeçerek mağduru bıraktığının anlaşıldığı olayda, sanığın organ sokma eylemini tamamlamasına ciddi bir engel neden olmadığı, hareketlerini sonuna kadar götürebilmesi imkân dahilinde bulunduğu halde duyduğu pişmanlık nedeniyle eylemine kendiliğinden son verdiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 36. maddesi hükmü uyarınca gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanmak suretiyle, sanığın mağdurun makatına cinsel organını sürtmesi şeklinde gerçekleşen basit cinsel istismar suçundan mahkûmiyeti gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde vücuda organ sokmak suretiyle nitelikli cinsel istismar suçuna teşebbüsten ceza tayin edilmesi, Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 59. maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 103. maddesinde yer alan çocuğun cinsel istismarı suçunun yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.