YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5114
KARAR NO : 2014/14104
KARAR TARİHİ : 10.12.2014
Tebliğname No : 14 – 2012/60486
MAHKEMESİ : Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14.12.2011
NUMARASI : 2010/206 Esas, 2011/589 Karar
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Kayden 14.06.1995 doğumlu olup suç tarihinde 14 yıl 5 ay 23 günlük olan mağdureye ait MERNİS doğum tutanağında mağdurenin Anadolu Hastanesinin 1995/2327 sayılı doğum raporuna istinaden nüfusa tescil edildiğinin belirtilmesi karşısında anılan hastane ile yazışma yapılarak söz konusu doğum raporunun teminine çalışılması şayet mağdurenin anıldığı şekilde resmi kurumda doğmadığının anlaşılması halinde, sanığın aşamalarda mağdurenin kendisine 16-17 yaşında olduğunu beyan etmesi nedeniyle yaşını büyük sandığını iddia etmesi karşısında suç niteliğine etkisi nazara alınarak mağdurenin yaş tespitine esas olacak şekilde kemik grafileri çektirilip tam teşekküllü bir hastaneden içinde radyoloji uzmanının da bulunduğu sağlık kurulundan rapor alınması, duraksama halinde Adli Tıp Kurumundan görüş alınarak gerçek yaşının bilimsel şekilde saptanmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Uygulamaya göre de;
Sanığın, mağdureye karşı işlediği çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan dolayı mahkûmiyet hükmü kurulurken doğrudan TCK.nın 103/2. maddesi ile temel cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde TCK.nın 103/1. maddesi uyarınca ceza belirlenmesinin ardından eylemin organ sokmak suretiyle gerçekleştirildiği belirtilerek uygulama maddesi olan TCK.nın 103/2. maddesi de gösterilmeden 8 yıl hapis cezası belirlenmesi suretiyle kademeli uygulama yapılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.