Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/4884 E. 2014/14317 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4884
KARAR NO : 2014/14317
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

Tebliğname No : 14 – 2012/64008
MAHKEMESİ : Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26.10.2011
NUMARASI : 2010/118 Esas, 2011/208 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yeralan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Dosya içeriğine göre, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 18.02.2011 tarihli raporunda olay nedeniyle ruh sağlığı bozulduğu belirtilen mağdurun, İ.. M..nin 2010/17 Esas sayılı dosyasında da üvey babası sanık Tevfik Acar’ın cinsel istismarına maruz kaldığının iddia edilmesi karşısında, her bir sanığın eylemleri incelenip mağdurun ruh sağlığı bakımından değerlendirme yapılarak, mağdurun sanıkların kendisine yönelik eylemlerinden dolayı ayrı ayrı ruh sağlığının bozulup bozulmadığının, bu raporlar ve ekleri de nazara alınarak, kesin biçimde belirlenmesi gerekirken, bu husus yerine getirilmeden eksik inceleme ile sanık hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii, katılan mağdur vekili ve katılan SHÇEK vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.