Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/4801 E. 2014/14125 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4801
KARAR NO : 2014/14125
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

Tebliğname No : 14 – 2012/55901
MAHKEMESİ : Düzce 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29.11.2011
NUMARASI : 2011/155 Esas, 2011/264 Karar
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Dosyada bulunan onaylı nüfus kayıt örneğine göre 04.01.1995 doğumlu olup sanığa iftira atmasını gerektirir bir nedeni bulunmayan ve mağdurenin aşamalardaki istikrarlı anlatımlarına, tanık Nurgül’ün beyanlarına, soruşturma aşamasında suçu inkar eden sanığın, Adli Tıp Kurumundan alınan ceninin aidiyetine ilişkin rapordan sonra duruşmada 2010 yılı Ağustos ayından sonra mağdure ile rızası dahilinde cinsel ilişkiye girdiğini beyan etmesi nedeni ile inandırıcılığını kaybeden savunmasına, doktor raporları ve tüm dosya içeriğine göre, mağdurenin 15 yaşının içinde bulunduğu 2009 yılı yaz aylarından itibaren sanığın, cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın mağdure ile organ sokmak suretiyle cinsel ilişkiye girdiklerinin sübut bulduğunun anlaşılması karşısında, sanığın 5237 sayılı TCK.nın 103/2 ve 43/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, oluş konusunda mağdurenin beyanlarına, suç tarihi konusunda ise dosya kapsamına uymayacak şekilde sanığın savunmasına itibar edilerek, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Hakkında hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmolunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinde düzenlenen güvenlik tedbirlerine hükmolunmaması,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkân verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.