Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/4270 E. 2014/13515 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4270
KARAR NO : 2014/13515
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

Tebliğname No : 14 – 2012/46950
MAHKEMESİ : Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07.12.2011
NUMARASI : 2011/76 Esas, 2011/288 Karar
SANIK : M.. B..
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelendi;
Katılanlar vekili 08.12.2011 günlü dilekçe ile hükmü temyiz ettikten sonra 15 yaşını doldurduğu anlaşılan katılan mağdure Handan’ın 01.07.2013, katılanlar Hasan ve Dudunun ise 12.07.2013 tarihli dilekçeleri ile temyizden feragat ettikleri anlaşılmakla, katılanlar vekilinin temyiz talebinin CMUK.nın 317. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin suça sürüklenen çocuk hakkında O Yer Cumhuriyet Savcısının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen beraat hükmü ile suça sürüklenen çocuk müdafiinin beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna yönelik temyiz istemleri ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Dosya içeriğinden mağdurenin erkek arkadaşı olan suça sürüklenen çocuk Mehmet ile ile cebir, tehdit veya hile gibi iradeyi etkileyen herhangi bir hal olmaksızın kaçarak birden fazla kez cinsel ilişkiye girdiğinin anlaşıldığı olayda, 08.07.2011 tarihli duruşmada dinlenen sosyal hizmet uzmanının mağdurun olaylardan sonra olayın adliyeye intikali ve ailesinin tepkisinden sonra psikolojik olarak olumsuz etkilendiği, şu anda depresif belirtiler bulunduğunu beyan etmesi karşısında, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesinin 07.10.2011 tarihli raporunda olay nedeniyle mağdurenin ruh sağlığının bozulduğu belirtilmiş ise de, ruh sağlığının olay nedeniyle mi, yoksa olaydan sonra yaşadığı çevresel ve ailesel etkiler nedeniyle mi bozulduğunun tespiti ve bu hususta tam bir vicdani kanı edinilebilmesi için Adli Tıp Kurumundan da rapor alındıktan sonra sanık hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının takdiri yerine eksik araştırma ile anılan maddenin uygulanmasına karar verilmesi,
Oluş ve kabule göre cinsel ilişkinin mağdurenin rızasına dayalı olarak gerçekleştiği kabul edildiği halde, 15 Şubat 2011 tarihindeki ikinci olayda mağdurenin 15 yaşını doldurduğu anlaşıldığından, bu eylemin ilk eyleme teselsül etmeyeceği ve TCK.nın 104/1. maddesinde yazılı reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde TCK.nın 43/1. maddesi uygulanarak arttırım cihetine gidilmesi,
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince;
2011 Ocak ayında mağdure ile sanığın buluşup, dağ mahallesindeki bekar evine giderek cinsel ilişkiye girdikleri ilk olayda mağdurenin 15 yaşını doldurmadığı anlaşıldığından, eylemin TCK.nın 109/1, 3-f, 5. maddesinde yazılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu da oluşturduğu gözetilmeden bu suçtan mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.