Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/3547 E. 2014/13011 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3547
KARAR NO : 2014/13011
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

Tebliğname No : 14 – 2012/27138
MAHKEMESİ : Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22.11.2011
NUMARASI : 2009/148 Esas, 2011/508 Karar
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Beyana istinaden nüfusa tescil edilen mağdurenin anne ve babasının husumetin ve şikâyetin devam ettiği savcılık aşamasında, kızlarının evde doğduğunu ve hemen ertesi gün nüfus müdürlüğüne tescil ettirdiklerini beyan etmelerine rağmen, müşteki beyanlarının aksine mağdurenin doğduğu belirtilen tarihten yaklaşık bir ay sonra nüfusa tecil edildiği, ertesi günü nüfusa bildirdiklerine dair ifadelerinin doğrulanamadığı, mahkemede ise şikâyetten vazgeçmiş olsalar dahi müştekilerin doğum olayını hatırlatan bir husus belirtmek suretiyle ”Doğum akşam saatlerinde oldu, ertesi günü 19 Mayıs Bayramı idi, çocuk 19 Mayıs’ta doğmuştu” şeklinde ısrarlı beyanda bulundukları, bu beyanın doğru olması halinde kayıt tarihiyle doğum arasında 6 aylık gibi bir sürenin oluşacağı ve sonuç olarak suçun niteliğine etki edeceği anlaşıldığından, ortaya çıkan tereddütün şüpheye yer bırakmayacak şekilde aşılması amacıyla mağdurenin suç tarihindeki gerçek yaşının tespiti için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan da rapor alındıktan sonra hüküm kurulması gereği,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60, 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104, ve 105. maddelerinde yer alan cinsen dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkân verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.