Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/2577 E. 2014/13307 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2577
KARAR NO : 2014/13307
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

Tebliğname No : 14 – 2011/411010
MAHKEMESİ : Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29.09.2011
NUMARASI : 2010/316 Esas, 2011/281 Karar
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama (3 kez)

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında 18.06.2010 ve 20.06.2010 tarihlerinde işlediği kasten yaralama (2 kez) suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suç tarihi dönemden üç ay kadar önce sanığın resmî nikahlı eşi olan mağdurenin başka bir erkekle uzun süreli görüşmelerinin olduğunu tespit edip, tanımadığı bu kişinin evine girip çıktığını görmesi üzerine kendisini aldattığını düşündüğü mağdureyi duyduğu elem ve hiddetle askı demiriyle dövdüğü dosya içeriğinden anlaşıldığından, TCK.nın 86/2, 86/3a-3e maddeleri gereğince belirlenen cezalar üzerinden koşulları oluştuğu halde, haksız tahrike ilişkin aynı Kanunun 29/1. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması neticesinde fazla ceza tayini,
Sanık hakkında atılı suçtan dolayı hükümler kurulurken TCK.nın 50/2. maddesine göre, hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezası tercih edildikten sonra bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Sanık hakkında 22.06.2010 tarihinde işlediği kasten yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın, olay günü mağdureyi yanına alarak görüştüğünü bildirdiği Aşkın isimli kişinin evine gitmesinin ardından aralarındaki ilişkiyi sorduğu ve bu şahsın sanığa eşinin ara sıra evine geldiğini, beraber gezdiklerini bildirmesi üzerine duyduğu elemle mağdureyi eve geri getirip burada alüminyum sopayla dövdüğü, mağdurenin elleri ile ayaklarını bağlayıp ağzını eşarpla kapattıktan sonra kapıyı üzerine kilitleyerek kayınpederi olan tanık Mehmet’le buluşmaya gittiği ve dışarıda görüştüğü Mehmet’e yaşananları anlatıp kızını teslim edeceğini söyleyerek onunla beraber evine geldiği sırada mağdurenin ağzındaki eşarbı sıyırıp bağırarak yardım istemesi sebebiyle komşuların haber verdiği polis memurlarını kapıda görünce sanığın anahtarla kapıyı açıp mağdurenin serbest bırakılmasını sağladığı tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, mevcut haliyle olayda kasten yaralama suçunun mağdureye karşı işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cebir unsurunu oluşturduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde bu suçtan sanığın mahkûmiyetine hükmedilmesi,
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı eylemine uyan TCK.nın 109/2-3e maddesi uyarınca belirlenen ceza üzerinden koşulları oluştuğu halde haksız tahrike ilişkin aynı Kanunun 29/1. maddesi ile eylem sırasında mağdureyi kayınpederine teslim etmek maksadıyla evden ayrılıp kayınpederi tanık Mehmet’le birlikte tekrar eve gelmesinde sanığın mağdureyi serbest bırakma iradesiyle hareket ettiği, bundan dolayı da anılan Kanunun 110. maddesi uyarınca cezasında indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 26.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.